Ekonomiden bu defa güzel haberler geliyor
19 Mart’ta (2025) İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB ve Ekrem İmamoğlu soruşturması kapsamında gözaltılar için düğmeye bastığında, birkaç gün boyunca Türkiye’den hızlı bir para çıkışı olmuştu.
Birinci gün, 12 milyar dolarlık sermaye çıkışı oldu.
İkinci ve üçüncü gün de bu talep yoğun bir şekilde devam etti.
Ama şunu da ekleyeyim:
Yabancı fon sahiplerinin çoğunun Türkiye’deki siyasal ortama ilişkin tercihleri de, bu çıkışlarda etkili oldu.
Normal şartlarda yolsuzluk, rüşvet, irtikap, nitelikli dolandırıcılık gibi dünyanın bütün hukuk sistemlerinde soruşturulması gereken suçlarla alakalı yürütülen ve geldiğimiz nokta itibarıyla güçlü itiraflar ve maddi kanıtlarla içinin dolu olduğu anlaşılan bir soruşturma, hızlıca ‘siyasal amaç’ parantezine hapsedilip ekonomi üzerine bir yük olarak bırakıldı.
Aksilik bu ya aynı günlerde Trump’ın aldığı tarife kararları da, bu çıkışları tetikledi.
Şimdi iyi haberi veriyorum:
Ekonomi yönetiminin o günlerde gösterdiği basiretli duruş, geldiğimiz nokta itibarıyla 19 Mart sonrası oluşan/oluşturulan o atmosferin bu defa, parantez içine alınıp geride bırakılmasını sağladı.
Bunu şöyle izah edeyim:
19 Mart ve devam eden ilk günlerde para çıkışları için gelen taleplerin hiçbiri ‘sektirilmedi.
Kimseye zorluk çıkartılmadı.
Bu bir test idi aynı zamanda tabi.
Acaba paramızı geri çekmek istediğimizde buna nasıl bir reaksiyon gösterilecekti sorusu üzerinden kendisini gösteren bir test alanı.
Sonuçta isteyen istediği zaman istediği kadar parasını çekebildi.
Böyle olunca ne oldu?
Şu oldu:
Yatırımcı açısından “İstediğim zaman........© Haber7
