YKS ve LGS gibi sınavlar dünyanın sonu mu yoksa yepyeni bir başlangıç mı?
Ülkemizde milyonlarca öğrencinin girmiş olduğu sınavların doğru tanımını yapmak belki de sınava girecek olan öğrencilere ve ailelerine yapılacak en büyük iyilik olacak.
Öyle ya… Sınavların birisi bitiyor, diğeri başlıyor… Hayatımızın kendisi olmuş bir sınav.
O halde doğru soruyu sormak gerekiyor.
Bu yıl da 3 milyonu aşkın öğrencinin YKS’ye, 1 milyonu aşkın öğrencinin de LGS’ye gireceğini düşünürsek yaklaşık 4 milyon öğrencinin hayatlarındaki en önemli şey olan YKS ya da LGS gibi sınavlar dünyanın sonu mu yoksa yepyeni bir başlangıç mı?
İşte bu soruya verilecek cevap öğrencilerin kendilerine ve sınavlara bakış açılarını belirleyecek.
***
Ülkemizin sınavlar ayı Hazirana girmeye henüz vakit varken, istedik ki en son zaman dilimine sıkıştırmadan gerçek sınav tarihlerine iki ay kala öğrencilere ve ailelere olabildiğince faydalı olmak adına Munzur Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi klinik Psikolog Yılmaz Kaplan hocamla birlikte istedik ki sevgili öğrencilere ve kıymetli ailelerine doğru zamanda katkı verelim…
Değerli Yılmaz Hocam öncelikle ülkemizin evlatları ve kıymetli Haber7.com okurları adına çok teşekkür ediyor ve hemen söyleşimize başlıyorum.
***
Öğrencilerin sınavlara hazırlık sürecinin son dönemine ilişkin gözlemleriniz nelerdir?
Öğrencilerin sınavlara hazırlık süreçlerinde genel olarak fiziksel ve duygusal açıdan zorluklar yaşadıklarını gözlemlemekteyim.
Özellikle YKS’ye hazırlanan 12. Sınıf, mezun (bir önceki yıl yerleşemeyen 12. sınıf öğrencileri) ve LGS hazırlık sürecindeki 8. Sınıf öğrencilerimizde ciddi bir tükenmişlik hali oluşabilmektedir. Bu süreç sadece öğrencileri değil, ailelerimizi de doğrudan etkilemektedir. Ailelerin de sanki kendileri sınava giriyormuş gibi çocuklarıyla birlikte aynı tempoda yorulduklarını ve devamında kaygı ve stres yaşadıklarını gözlemleyebilmekteyiz.
Öğrenciler hem okul derslerinin yoğunluğu, dönem içindeki sınavlar ve deneme sınavlarını da üst üste koyduğumuzda zaten bu dönemin yoğun çalışma sürecini içinde barındırması haliyle onlar üzerinde bir panik havası oluşturabilmektedir.
Sınav sürecindeki öğrencilerle ebeveynleri arasındaki ilişkide herhangi bir değişim ya da farklılıklar gözlemlenmekte midir?
Sınav süreci yaklaştıkça sınavın getirdiği stres ve kaygı hem öğrencilerde hem de ebeveynlerde artış göstermekte, bu durum devamında ilişki dinamiklerini de doğrudan etkilemektedir.
Bazı ebeveynler çocuklarının bu hazırlık sürecini kendi görev ve sorumlulukları gibi algılayarak, kontrolcü ya da otoriter tutumlar sergileyebilmektedir. Bu tür bir yaklaşım da öğrencide duygusal yükü artırmaktadır. Bu durum haliyle geri kalan zamanda sınavlara hazırlanan öğrencilerde motivasyon ve özgüven kaybına neden olabilmektedir. Ebeveynlerimizin bunu yaparken özellikle sarf ettiği cümlelerin başında “Senin iyiliğin için" ifadesi, çocuk üzerinde baskı ve yeterli olmama (yetersizlik) duygusu oluşturabilmektedir.
Bazı aileler de süreç içinde aşırı destek ve müdahale davranışlarıyla, bireysel anlamda çocuklarının (öğrencilerin) sorumluluk almasını engelleyebilmektedir. Bu yaklaşım şekli öğrencinin bağımlı ilişki geliştirmesine neden olabilmektedir. Bu yaklaşım tarzı, öğrencinin sınav sürecinde yaşanabilecek olumsuzluklarla baş etme becerilerini zayıflatabilir ve devamında öğrenci maalesef dışsal motivasyona fazlaca ihtiyaç duyabilir.
Sağlıklı yaklaşım........
© Haber7
