Her Müdür, Müdür müdür?
Değerli Okurlarım!
2026 yılı için hükümet, memur maaşlarına ilk altı ay , ikinci altı ay %7; 2027’de ise iki dönemde de %4 zam teklif etti. Milyonlarca kamu çalışanı ve emeklisini doğrudan ilgilendiren bu teklif, ister istemez kamu istihdamı tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Kamu istihdamı, on yıllardır tartışılır, durur.
Kimi,
• “Efendim devleti küçültmek lazım, herkes devletten maaş alıyor, devlet hantallaşıyor, herkes memuriyete kapak atmaya çalışıyor” der.
Kimisi de,
• “Devlet çalışanına hak ettiğini vermezse hizmetler aksar, nitelikli iş gücü artık devleti tercih etmiyor, en kritik işleri standart elemanlarla yapıyoruz” diye karşı çıkar.
KAMUDA İŞ GÜCÜ FAZLASI MI VAR? PEKİ VERİM VAR MI?
Bugün kamuda, kadrolu ve sözleşmeli dahil, 5 milyondan fazla çalışan var.
Peki işler hızlı ve doğru yürüyor mu?
Oysa bilgi teknolojilerini dünyada belki en iyi kullanan devletlerden biriyiz. Eskiden adli sicil kaydı almak için savcılığın çaycısına ulaşmaya çalışırdık. Savcı Bey’e çay götürürken arada bizim evrakı da imzaya arz etsin diye.
Şimdi e-Devlet’ten iki dakikada barkodlu alıyoruz.
İşler böyle hızlandı hızlanmasına ama, yine de birçok iş ve işlem, olması gerekenden yavaş ilerliyor.
MEMURLAR YOĞUN
Özellikle son dönemde, ne zaman devletdairelerine işimiz düşse, çok fazla bir iş yükü olduğunu, memurların yoğun olduğunu görüyoruz.
Bu gerçekten böyle mi?
Eğer memurlar yoğun olmadıkları halde yoğunmuş gibi gösterip işten kaçıyorlarsa, ortada ciddi bir ahlaki sorun var demektir.
Bilgi ve beceri eksikliğinden ötürü işlerin birikmesi de mümkün; bu durumda da yeterli nitelikte personel istihdam edilmediği ortaya çıkar.
Veya gerekli nitelikte iş gücü var ama, sayıca yetersizlik nedeniyle işler aksıyor.
Yani bunların birinden bir sebep bu işleri aksatıyor.
Ancak tablo, birkaç bilinmeyenli bir denklem gibi görünse de, sonuç hep aynı yere çıkıyor: İş insanda bitiyor.
Teknoloji ve sistemler ne kadar gelişirse gelişsin, işi yürüten insanın niteliği, ahlakı ve yeterliliği belirleyici oluyor.
Yani hep birlikte şu sonu varıyoruz: Devletin personel yönetimi başlı başına ele alınması gereken stratejik bir konu.
PERSONEL YÖNETİMİNDE YENİ BİR BAKIŞA İHTİYAÇ VAR
Şimdi mesela Maliye Bakanlığı’na bakıyorum.
Bakanımız ekonominin uzmanı, alanında tecrübeli bir kişi. Yardımcıları da gerçekten öyle.
Ama işler sadece mevzuata yönelik düzenlemeler yapmakla ya da uygulamaya dair kararlar almakla bitmiyor; asıl mesele bunların sahada doğru insanlarla, doğru şekilde hayata geçirilmesi.
Kurumlar, çalışanlarını kendi amaçları doğrultusunda motive etmeli, aidiyetini sağlamalı ve niteliğini korumalı, öyle değil mi?
Ben de Maliye’den özel sektöre çıkmış birisi olarak duruma bakıyorum ve görüyorum ki;
Maliye, özel sektöre en çok eleman kaybeden bakanlık haline geldi. Ayrıca memuriyet olarak daha az tercih edilen bir bakanlık........
© Haber7
