Trump–Netanyahu Planı: Barış mı Teslimiyet mi?
Gazze’de yeni bir “barış planı” sahnede. ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Gazze için pazartesi gün duyurduğu 20 maddelik anlaşma, barıştan çok dayatma ve çıkar hesaplarının gölgesinde şekillenmiş görünüyor.
Netanyahu’nun toplantı öncesi Katar’a yönelik saldırıyla ilgili yarım ağız özrü, aslında ABD’nin çıkarlarını zedelememek için atılmış zoraki bir adım.
Trump-Netanyahu planının maddelerine bakıldığında, İsrail açısından savaş hedeflerinin büyük kısmı zaten sağlanmış görünüyor.
Planın özü Hamas’ı sahneden silmek, Gazze’yi Filistinlilerin iradesinden koparılmış bir “teknokrat yönetimine” bırakmak.
Aylarca süren bombardıman, kuşatma ve işgale rağmen Hamas’ı sahada yok edemeyen İsrail, şimdi onu kendi rızasıyla tasfiye olmaya zorluyor.
Filistin devletiyle ilgili hiçbir netlik yok; yalnızca uzak bir geleceğe gönderme var. Adil bir barış değil, vesayet vadeden anlaşmanın bir çok maddesi belirsizliklerle dolu.
İsrail’in çekilme takvimi nasıl işleyecek, esir takası nasıl yürüyecek, Filistin’i yönetecek yapı kimlerden oluşacak, Hamas’ın silah bırakmasından sonra İsrail’i saldırmayacağını kim garanti edecek? Yardım dağıtımı nasıl koordine edilecek? gibi birçok soruyu havada bırakan İsrail’i için tasarlanmış bir plan ortada.
ABD ve İsrail ortak yapımı planda soykırımcı ülkenin toprak gasplarını ve ilhak çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü Batı Şeria’daki durumla ilgili de tek bir madde yer almıyor.
Toplantı esnasında bile katliamlarını sürdüren Soykırımcı Netanyahu, Gazze’den tam olarak çekilmeyeceklerini, Filistin devleti diye bir şeyin olmayacağını açıkça söyledi.
Sunumunda sözde umut, içeriğinde belirsizlikler yer alan planla aslında Gazze halkına barış değil, “ya kabul et ya yok ol” dayatması yapılıyor.
PLANIN KARANLIK OYUNCULARI
Planın perde arkasındaki iki isim dikkat çekiyor: Tony Blair ve Jared Kushner.
Körfez Savaşı’nın mimarlarından, Irak işgalinin yol açtığı yıkımın en tartışmalı figürlerinden Tony Blair yeniden sahnede.
Irak’ın işgalinin baş rolündeki yer alan ve kararlarıyla milyonların yaşamını karartan bir ismin bugün “barış”ın mimarları arasında olması başlı başına bir çelişki.
Bugün hala Irak’ta işgalin yarattığı kaos ve şiddetin bedeli ödeniyor. Blair’in, Orta Doğu’ya demokrasi ve barış getirmek adına işgalleri meşrulaştıran sicili, onu böylesi bir barış sürecinde güvenilmez aktör haline getiriyor.
Blair’in dokunduğu her süreçte Batı çıkarları öne çıkarken, bölge halklarının iradesi ikinci plana itildi. Gazze için hazırlanan bu planın da aynı mantıkla kurgulandığı ortada.
Planın arkasındaki öne çıkan ikinci isim kendisi de Yahudi olan Jared Kushner. Trump’ın damadı ve Ortadoğu planlarının perde arkasındaki kilit figür.
Kudüs’ün İsrail’in başkenti ilan edilmesinden Abraham Anlaşmaları’na kadar, her seferinde İsrail’in çıkarlarını........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein