menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Baykar–Leonardo Ortaklığı: Avrupa Savunmasında Yeni Bir Stratejik Eşik

15 1
29.08.2025

21.yüzyılın ikinci çeyreğine yaklaşırken, insansız hava araçları (İHA) yalnızca askeri taktiklerin değil, aynı zamanda uluslararası siyasetin ve endüstriyel güç dengesinin de merkezine yerleşmiştir. Bu dönüşüm sürecinde Baykar, Türk savunma sanayisinin kendi sınırlarının ötesine taşan nadir markalarından biri olarak dikkat çekmektedir. TB2 ile başlayan, Akıncı, TB3 ve Kızılelma ile derinleşen bu teknolojik hamle, Türkiye’nin yerli ve milli savunma kapasitesinin ötesinde, küresel sistemdeki güç asimetrilerine müdahil olan bir model haline gelmiştir.

Baykar'ın yükselişi, yalnızca bir teknolojik başarı ya da ihracat hikâyesi değildir. Aynı zamanda, savaş doktrinlerini ve güvenlik mimarisini dönüştüren bir paradigma kaymasının temsilcisidir. 2020’li yıllarda Karabağ, Ukrayna ve Kuzey Afrika gibi farklı coğrafyalarda Baykar üretimi platformların gösterdiği etkinlik, dünya genelinde insansız sistemlerin algılanışını değiştirmiştir. Bu gelişmeler Baykar'ı, bir savunma sanayii firması olmaktan çıkarıp, kendi başına bir jeopolitik aktör haline getirmiştir.

Leonardo ile imzalanan ve Avrupa merkezli bir ortak girişimi içeren LBA Systems hamlesi ise Baykar için bu dönüşümde yeni bir evreyi simgeler. Bu evre, artık "üretiyoruz ve satıyoruz" aşamasından "birlikte tasarlıyor, geliştiriyor ve Avrupa sahasında kalıcılaşıyoruz" aşamasına geçildiğinin açık işaretidir. Avrupa gibi yüksek regülasyonlu, siyasi olarak çok merkezli ve savunma pazarında büyük oyuncuların hüküm sürdüğü bir alana doğrudan giriş, Baykar’ın kendini artık yalnızca bir üretici olarak değil, stratejik bir sistem sağlayıcı olarak konumlandırdığını göstermektedir.

Leonardo’nun Rolü: Gelenekten Geleceğe Avrupa Savunması

Avrupa savunma sanayii, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD merkezli bir güvenlik şemsiyesi altında şekillenmiş; bu yapı, yerli üretim ve teknolojik bağımsızlık konusunda çeşitli sınırlamalarla ilerlemiştir. Ancak son yıllarda özellikle Ukrayna Savaşı sonrası oluşan güvenlik açığı, Avrupa'nın kendi savunma kapasitesini artırma zorunluluğunu gündeme taşımıştır. Bu noktada, İtalya merkezli Leonardo gibi köklü ve çok katmanlı firmalar, Avrupa'nın savunma sanayisinde hem mirasın hem de dönüşümün taşıyıcısı konumundadır.

Leonardo, havacılık, uzay, elektronik harp, radar, siber savunma ve sistem entegrasyonu........

© Haber7