menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gezi isyanının 12. yılı

9 1
01.06.2025

“Yarım kalan hikayeyi, tamamlama zamanı” başlığı atmış Birgün’ün solcuları.

“Otoriter rejime karşı başkaldırı” diye de devam etmişler.

Otorite rejim olsaydı, başlattığınız isyanda ölen 12 kişiye ilaveten, 12 yılda kaç 100 kişi ölmesi gerekirdi?

Kimsenin ölmesini arzu etmem.

Ama kimse de ahlaksızlık yapmasın, sahtekarlık yapmasın.

Sadece 1991-1995 arasındaki CHP’li koalisyon ortaklığı döneminde Güneydoğu’da faili meçhul cinayetlere muhatap olan insan sayısı, on binlerle ifade ediliyor.

“Otoriter sistem”den bahsedecekseniz, buna en fazla yakışanı CHP’li koalisyon dönemi.

Gezi isyanında 12 kişi ölmüş iken.. Gezicilerin iddiasına göre, otoriter sistem devam ettiğine göre sonraki yıllarda, bir kişinin bile, bu tür gösterilerde öldüğüne şahit olduk mu?

Demek ki sıkıntı isyanı başlatanlardaymış..

Sıkıntı otoriter sistem diye uydurulan yönetimde olsaydı, o günden bugüne daha çok sayıda artacak şekilde, ölümlerin yaşanması gerekirdi.

Yönetimi beğenmiyorsanız, seçimde alternatiflerini işbaşına getirirsiniz.

Ki; 2013’ten sonra, 2015’te iki defa seçim oldu. İkisinde de Gezici iktidara gelemedi. 2018 seçimlerinde, 2023 seçimlerinde Geziciler yine başarısız oldu.

Bu seçim sonuçları iki açıdan önemli..

Birincisi; halkın çoğunluğunun Geziciler gibi düşünmediğini gösteriyor.

İkincisi; Gezicilerin, otoriter sistem iddiaları halk nezdinde yankı bulmuyor.

Beni hayretlere düşüren esas sebep, Gezideki tüm vandallıklara rağmen o gösterilerin sivil tepki gibi tanımlanması.

Tarihe not düşmek için belirtiyorum..

Canlı şahitler, hatırlatmazsa; bu ahlaksızların yaptıkları algı sonucu, yıllar sonra Gezi isyanı gerçekten bir sivil tepki gibi algılanacağı korkusuyla, tekrar tekrar o sahtekarlar da yüzlerine vurmak için belirtiyorum.

Gezi isyanı, yollardaki parke taşlarının bile sökülüp sokakların girişlerinin barikatlarla kapatıldığı alçakça bir isyan hareketidir.

Gezi isyanı, polis araçlarının ters çevrilip, avukat kimlikli ahlaksızların o araçların üzerine çıkıp zafer işareti yaptığı, devlete başkaldırı hareketidir.

Gezi isyanı, itfaiye araçlarının, hatta ambulansların bile, göstericiler tarafından saldırıya uğradığı ve zarar gördüğü toplumsal hayatın dinamitlenmesi operasyonudur.

Söylediklerimin hepsinin somut delillerini sunabilirim.

Benim adım, Elif Çakır değil.

Benim adım İsmet Berkan değil.

Ben dün Gezi isyanının karşısında gibi görünüp, olmayan şeyleri yalanlar eşliğinde söyleyen, bu ise gezide yaşanılan gerçekleri bile inkar eden riyakarlığa imza atanlardan biri değilim.

Kabataş’ta, kimsenin üzerine küçük abdesti yapılmamıştır.

Ama Dolmabahçe Camii’ne, ayakkabılarıyla giren ve üzerinden 12 yıl geçtiği halde bu milletten özür dilemeyen........

© Haber7