Zevk, idrak ve siyaset arasında müzik serüvenimiz
Önceki yazımızda müziğin çevre ile ya da çevrenin müzik ile etkileşimi esasında fiziksel yönden yaptığımız tespitlerin manevi / duyusal / duygusal düzeyde de etkili oldukları malumdur.
Psikolojik düzeyde müzik, ilgili sinirleri uyaran, hareketlendiren, sakinleştiren ve gevşeten olarak duyular ve duygular yoluyla bedene doğrudan etki eder. Diğer bir söyleyişle insanın bedensel ve ruhsal hallerini birlikte kuşatır: Hızlı ve yüksek (dikey) tempolu müzik coşku ve heyecana (fiziki ve ruhi hareketliliğe) sebep olurken, yavaş (yatay) tempolu müzik rehavete, dalgınlığa ve hatta dış(arın)ın askıya alınmasına (duygu yoğunlaşmasına ve duygusal bir teslimiyete) sebep olur.
Dikeylik ya da yataklık esasında bunların yukarıda zikrettiğimiz her durumda bir estetiğe (güzelleştirilmeye, güzellik algı ve ideolojisine) tekabül etmesi müziğin bir diğer düzeyidir. Dikey ya da yatay her iki tutum da estetik olarak nitelenebilir ve zevke konu edilebilir.
Günümüzdeki beden - sahne mimarisi esasında video art’lar müşterek abartılı teşhirler, iğdiş edilmiş suretler, ‘sahne giysi(sizlik)leri’ tanımına uygun acaiplikler, tahrikkar danslar, ışık oyunları, garafikler, izleyicilerde yükselik, erişilmezlik duygusu uyandıran sahne düzenlemeleri… de estetiğe dahildir. Öyle ki, sesi çirkin olsa bile bir şarkıcının güzelliği / yakışıklılığı ve kendisini teşhir etme cesareti yine söz konusu mimari ve araçları yoluyla ve elbette elektronik müdahalelerle seyirciden gizlenebildiği gibi, seyirciler de bizzat o mimarinin bir parçası haline getirilebilmektedir.
Müzikte üçüncü........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein