menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yedi Ekim İki Bin Yirmi Üç

11 0
07.10.2025

Gazze Soykırımı’nda üçüncü yıla giriyoruz.

Filistin’in istiklaline kavuşmasını yegane hedef olarak seçen HAMAS’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın işgalci terör devleti ABD-İsraili’ne karşı 7 Ekim 2023 tarihinde birkaç cephede başlattığı kıyam, Batı medyası tarafından önce çocukların, genç kızların kafalarının kesildiği şeklinde yalan haber taarruzuna maruz kalsa da, bu kıyamın HAMAS’ın istiklal talebinden ibaret olduğu ve yine medya tarafından abartılarak nakledilen şiddetinin ise sadece işgalci bir şiddeti açığa çıkarmaktan ibaret bulunduğu zamanla anlaşıldı.

Evet, söz konusu kıyamın nedeni İngiliz-İsraili’nin 1948 yılından beri işgalci-zalim vasfıyla Filistin’de sürekli yaptığı katliama, tutuklamaya, sürgüne… bir itirazdı ama nedenin asıl nedenleri bu kıyamın fevkindeydi.

Örneğin, İbrahimî anlaşmalar adı altında, BAE kral-valisinin Hayber’in fethine (629) karşı tazminat ödeme teklifinden de anlaşılacağı üzere bölgenin tamamının ABD-İsraili tarafından zaptu rapt altına alınma süreci başlatılıyordu.

Söz konusu pazarlıklarda Filistin ve Gazze’nin adı hiç geçmiyor bilakis Arap dünyasının da ivedilikle kurtulmak istediği bir problem olarak masanın altına değil bizzat görüşme mahfillerinin dışına itiliyordu.

Kıyamın dördüncü gününde (Yeni Şafak 10.10.2023), ABD en büyük savaş gemilerini Akdeniz, Kızıldeniz ve Basra körfezine indirip, tahrip gücü çok yüksek silahlarını SiyoNazilerin Gazzeli mazlumlara karşı kullanması için Filistin Üssü’ne yığarken, Avrupa ülkelerinin liderleri Netanyahu’nun eteğini öpmek........

© Haber Vakti