menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sergisiyle sergilenen sanatçının dilemması

12 0
27.05.2025

Sanatımız gelişiyor!

Bez tuvaller sanatçının sanatını icra etmesine artık yeterli gelmediği için nicedir yer-yüz-ü parçası olma esasında açık ya da kapalı mekanlar enstalasyon için tuval işlevi görüyor ve bu sayede artık sanat bir şey üzerine işlenmiyor, mekanın kendisine yerleştiriliyor ve hatta dijital / sayısal sanatla mekan şartının da ötesine geçilip -çoğu elektronik miyavlamalar eşliğinde- fizikselliği aşma iddiasıyla çok acaip numaralar çekiliyor.

Öte yandan eski tarz el emeği göz nuru işlerde de gelişmeler var. Hüsn-i hat’ta ahşap kapı doğrama tarzlarına taş çıkartan kübik arayışlar büyük ivme kazanmış bulunuyor mesela. Bu ebru, tezhip, minyatür gibi işler için de geçerli elbette; Mevlânâ türbesinin minyatürleştirilmiş yeşil kubbesinin üstünde eciş bücüş semazenler yarı çıplak raks ediyor…

Sanatımız gelişiyor(!) ama her nedense sanatın teşhirine / sergilenmesine mahsus problemler hiç değişmiyor, bilakis özel ideoloji de yüklenmiş olarak devam ediyor. Öyle ki sanatçılar ve küratörler Batının sergileme ideolojisini peşin peşin satın aldıkları halde yine de bunda herkesin içine sinen bir mutabakat sağlayamıyor; her seferinde sergilenebilir olan ve olmayan işler ayrımına toslayarak önce kendileri huzursuz oluyorlar.

Söz konusu problemin çözülemeyişini kendi gündemimden biliyorum. İlk defa 2017’de dile getirdiğim bu konuyu 2022’de tekrarlamışım. Şimdi 2025 yılındayız ve 2017’deki durumdan farklı bir yerde değiliz.

Bu bahiste sergilenebilir olan ve olmayan ayrımına geçmeden önce Galeri........

© Haber Vakti