menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İslam savaş aklımızı ve dilimizi de belirler

16 0
03.10.2025

Önceki yazımızda Mûte Savaşı şehitlerinden Abdullah b. Revâha (r.a.) “Biz sadece Allah’ın bize nasip ettiği İslam dini için savaşıyoruz. Düşmanın üzerine yürüyün! Çünkü sonuçta iki güzel şeyden birisi kesin sizin olacak: Ya şehadet ya zafer!” sözünü hatırlatmış; bundan hareketle ABD-İsraili’nin Gazze’deki soykırımıyla felce uğramak üzere olan duygularımızın berisinde durarak meş’um hadisatı şer’i kaynaklar ve sahih uygulama haberleri, Küresel Sumud Filosu’daki bir avuç serdengeçtinin çabası esasında doğru anlamayı İslam Savaş Hukuku bağlamında talep ederek, bu konuda bizlere rehber olan İmam Şeybânî (rh.) ve İmam Serahsî’yle (rh.) yakınlığımıza işaret etmiştik.

Tekrar ilettiğimiz bu hususların bizler için şöyle bir hat belirlediğini öncelikle ifade edelim: Cihadımız Allah’ın bize nasip ettiği İslam dini içindir ve onda Allah’ın rızasını gözetmekle ve bu rızaya uygun olarak dostluk ve düşmanlık etmekle yükümlüyüz.

HAMAS’ın 7 Ekim 2023 tarihindeki harekâtından bugüne, ABD-İsraili’nin Gazze’de sergilediği vahşetin de etkisiyle, ilgili tepkilerimizin daha çok işgale itiraz ve istiklal hakkını teslim etme merkezinde vicdan esaslı olduğu ve dolayısıyla zalime sövmenin, hakaret etmenin, tehditler yöneltmenin, onu sözle alçaltmanın, onun zulmünü, vahşetini suratına haykırmanın… -iman yani şeriat farkını da ihtiva ediyor olmakla birlikte- duygusal bir seyir izlediği herkesin malumudur.

Oysaki ilahi emirler ve yasaklar toplamı olarak şeriat aklın, duyguların, sair nefsi tepkilerin, fevri tutum ve hareketlerin fevkindedir. Örneğin........

© Haber Vakti