BM Kürsüsünde iki Lider: Erdoğan ve Trump
Değerli Kardeşlerim!
Bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu izlerken bir kez daha gördüm ki, liderlik kürsüye çıkınca belli oluyor.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan kürsüye çıktığında yüreğimde bir gurur dalgası yükseldi, göğsüm kabardı! Çünkü o kürsüde sadece bir devlet başkanı değil, milletimizin sesi, ümmetin vicdanı, mazlumların umudu vardı. Tam 35 dakika süren konuşmasının 15 dakikasını Gazze’ye ayırdı, mazlumların feryadını tüm dünyaya duyurdu; kalan sürede ise dünyanın dört bir yanındaki adaletsizliklere, krizlere ve savaşlara karşı Türkiye’nin duruşunu ve çözüm önerilerini dile getirdi.
Bu tabloyu gördükten sonra, Cumhurbaşkanımızın yanında karınca misali yer aldığımız ve ona destek olduğumuz için Rabbime bir kez daha hamdettim.
Erdoğan, Filistin’i, Gazze’yi, masum çocukları, açlıktan ölen bebekleri haykırırken o sözler milyonların gönlüne dokundu. “Dünya beşten büyüktür!” diye haykırırken, salonda bir adalet rüzgârı esti. Sadece Türkiye adına değil, bütün insanlık adına konuştu. O anda, bir kez daha anladım ki bu milletin lideri olmak kolay iş değil; yürek, iman ve cesaret istiyor.
Konuşmasının en vurucu anında kürsüde üç ayrı fotoğraf gösterdi: İlki, ellerinde kaplarla bir tas çorba alabilmek için sıra bekleyen, açlıkla mücadele eden Gazzelilerin fotoğrafıydı. İkincisi, bir babanın avuçlarının içine sığacak kadar zayıflamış, kemikleri sayılan küçücük çocuğun yürek parçalayan görüntüsüydü. Üçüncü karede ise yıkılmış binaların molozları üzerinde yürüyen, başları öne eğik Gazzeli kalabalıklar vardı. O karelerin gösterildiği an, salondakilerin ruh halini bilemem; ama biz........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d