Rapor: İnsanlık hukukunun suskunluğu Gazze ve gözaltı merkezlerinde yaşam hakkı ihlalleri
*I. GİRİŞ: KAFESTEKİ ÇOCUK VE SUSKUN DÜNYA*
Küçük bir kız, elinde bir su şişesiyle tel örgülerin ardından gökyüzüne bakıyor.
Bir damla su için bekliyor; ama su yok, gökyüzü tozla kaplı.
Yanındaki kadın baygın, diğer köşede bir çocuk ağlamaktan bitkin düşmüş.
Bir ses yankılanıyor: “Bizi gazla öldüreceklerini söylediler…”
Bu sözler, İsveçli aktivistGretaThunberg’in tanıklığı.
Ancak bu hikâye, sadece onun değil , insanlığın hikâyesidir.
Bugün bir kez daha, tarihin en acı sorusu karşımızda duruyor:
“İnsanlık, vicdanını ne zaman yitirdi?
*II. DURUM ANALİZİ*
GretaThunberg’in açıklaması, İsrail’de gözaltına alınan sivillerin maruz kaldığı insanlık dışı koşulları gündeme taşımıştır.
Uluslararası hukuk açısından bu ifadeler, ciddi insan hakları ihlali göstergeleridir:
“Suya erişemedik. İnsanlar hastalandı. Bizi kafeslere koyup gazla öldüreceklerini söylediler.”
— GretaThunberg
Bu tür uygulamalar, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmesi (1984) ve Cenevre Sözleşmeleri (1949) başta olmak üzere çok sayıda uluslararası hukuk metnine açıkça aykırıdır.
Özellikle:
• Madde 3 (Cenevre Sözleşmesi): Silahlı çatışma sırasında sivillerin yaşam, sağlık ve onurunun korunmasını zorunlu kılar.
• Madde 5 (BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi): Hiç kimseye işkence veya zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı muamele uygulanamaz.
• Madde 6 ve 7 (Medeni........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon