DOLARIN SESSİZLİĞİ, GAZZE’NİN ÇIĞLIĞI
Tarih bazen acımasız bir ironiyle karşımıza çıkar. Bir zamanlar Almanya’da zulme uğrayan Yahudiler, Osmanlı’nın ve Türkiye’nin şefkatli kapılarında hayat bulmuştu. Gemilerle gelen, Osmanlı pasaportuyla Anadolu’ya adım atan binlerce Yahudi, burada hayata tutundu. O gün insanlık namına kapılarımızı açan bizdik. Ama bugün aynı milletin Gazze’de çocukları, kadınları, masum sivilleri bombalarla öldürdüğünü görmek, tarihin en ağır nankörlüklerinden biridir.
Dünya, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda iki farklı sese şahit oldu. Bir yanda Cumhurbaşkanımız vardı; kürsüden dimdik, hakkı savunan, “Dünya beşten büyüktür” diyerek adaletsiz düzene meydan okuyan bir ses… Öyle ki Filistin Cumhurbaşkanının bile söylemeye cesaret edemediği hakikatleri Sayın Cumhurbaşkanımız dile getirdi. Sadece Türkiye’nin değil, bütün mazlumların sesi oldu. İslam âleminde de bu konuşma büyük yankı buldu.
Diğer yanda ise Amerika Birleşik Devletleri Başkanı vardı. Dünyanın en güçlü devletinin temsilcisi, boş ve içi kof sözlerle kürsüye çıktı. Ne işgali gördü, ne de Gazze’deki katliamı… Bu duruş,........
© Günışığı Gazetesi
