YENİ NESLİN ZİHİN GÜCÜNÜ YOK EDEN, ESKİ NESİL(BİZLER)
Çocuklar dünyaya sınırsız bir hayal gücüyle, özgür bir ruhla gelirler. Henüz kalıplara sokulmamış düşünceleriyle, cesurca sorgulayan, özgürce düşünen bireylerdir onlar. Ancak ne yazık ki biz yetişkinler, bu doğal özgürlüğe zamanla müdahale ederiz. Kimi zaman onları “bizim gibi” yapmak, kimi zaman da “bizim gibi olmamaları” için yönlendirmeye başlarız. İşte o müdahale anlarında çocuklar kendi benliklerinden bir şeyler kaybederler.
Düşünün, bir çocuğa ilk kez kalem verirsiniz ve ortaya çıkan resim sizi şaşırtır. Gökyüzü kırmızıdır, ağaçlar pembe.
Çünkü o çocuk, dünyayı kendi gözlerinden yorumlamıştır. Ama zamanla “Gökyüzü mavi olur, ağaçlar yeşil çizilir” diyerek bu özgünlüğü törpüleriz.
Renkleri sabitleyip kurallarla sınırladığımızda, aslında onların hayal dünyasını daraltırız.
Çocuklar küçükken özgürce konuşurlar. Düşüncelerini filtresiz ifade eder, hatta biz yetişkinleri acımasızca eleştirebilirler.
Ama zamanla bu açık sözlülük suskunluğa dönüşür. Çünkü biz onlara “Ayıp!”, “Öyle konuşulmaz!”, “Böyle yapılmaz!” diyerek sınırlar çizeriz.
Elbette ki rehberlik etmeli, onlara değerleri öğretmeliyiz. Ancak bu, onların........
© Günışığı Gazetesi
