Hiç kolay değil birini sevmek.

Keşke bu yazımı size bir şarkı eşliğinde dinletebilseydim…

Kintsugi adında eski bir Japon felsefesi vardır. Kintsugi;

Kırılan nesneleri onarırken kusurlarını gizlemek yerine, altınla belirginleştirerek onları eskisinden daha değerli hale getirmeyi anlatır.

Kırılan nesnelerin kırıklarını görmezden gelmek yerine, özellikle daha belirgin hale getirerek onu kendi tarihinin bir parçası yapar. Parçalanmaya karşı bir mücadeledir.

Yokluğa gidiş değil, kırıldığı yerden yoluna devam edebilme felsefesidir.

Çünkü kırılma bir kayıp değil, yeni bir varoluştur. Hayat da böyledir; derin izler bırakır. Kimi zaman tamiri olmayan, tamiri imkânsız yaralar açar. Ancak önemli olan, o kırıkları kabul edip, daha güçlü bir şekilde yolumuza devam etmektir.

Tamirinin mümkün olmadığı, derin izler bırakan süreçler yaşanabilir. Ancak bunları aşmak ve kırılan yerleri çok daha değerli ve çok daha güçlü bağlarla onarmak da hayatın bir parçasıdır.

İncinme reddedilmez ya da bastırılmaz ama yaşamın hiçbir unsuru kusur olarak görülmez.

Yaşanan hayal kırıklığı bile olsa çok değerlidir.

İncinme reddedilmez, bastırılmaz. Yaşamın hiçbir unsuru kusur olarak görülmez. Hatta yaşanan hayal kırıklıkları bile, bir bütünün çok değerli parçalarıdır.

Ama bir tedirginlik hep vardır: Sanki köşede bir mağlubiyet bekliyordur bizi.

Bazı insanlar, adeta üzerlerinde bir kırmızı bayrak taşır. Bin metre öteden "Ben seni üzerim" derler.

Narsisttirler, egoları yüksektir, kabadırlar. Kıskanç, küstah ve alışılagelmiş şekilde her istediklerini alacaklarına inanırlar. Akıl bu insanlardan uzak durmayı söyler, hatta tanımadan bile içten içe sevemeyeceğini bilirsin. Ama bazen manyetik bir çekim her türlü sağduyunun önüne geçer.

Bile bile lades…

İlişkilerin başlangıcında her şey heyecanlıdır. Koştur koştur yaşanır, büyük vaatler verilir. Fakat nedense kendinden daha az emin olanın sesi hep daha yüksek çıkar.

Ömür boyu sürecek aşk sözleri verilir; "Sonsuza kadar evet!" denir.

Peki sonra ne olur?

Sonra... Birbirinden uzaklaşır insanlar. Önce küçük rahatsızlıklar başlar, sonra birbirine........

© Günışığı Gazetesi