menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İKTİDARIN ATI

18 1
14.09.2025

Tarih, çoğu zaman galiplerin kalemiyle yazılır. Peki ya bu tarih, “deli” olarak yaftalanan bir imparatorun pratik zekâsıyla şekilleniyorsa? MS 37-41 yılları arasında Roma’yı yöneten Caligula, bize iktidarın yalnızca akılcı hamlelerle değil, sınırları zorlayan sembolik eylemlerle de tesis edilebileceğini gösteriyor. Onun en meşhur hikâyesi olan atı İncitatus’u konsül yapma istediği, yalnızca antik bir çılgınlık anekdotu değil; iktidar, propaganda ve psikopolitik üzerine derinlemesine düşündüren bir vakadır.

Suetonius’un “Oniki Ceaser’in Yaşamöyküsü” eserinde aktardığı bir sahne, bir propaganda dehasının izlerini taşır: İncitatus, mermer bir ahırda, imparatora layık mor bir battaniyeye sarılmış, altın serpili yulafını yerken betimlenir. Mor renk, sıradan bir ayrıntı değildir. Murex kabuklarından elde edilen bu pigment, o dönemde iktidarın ve kutsal otoritenin temsilidir. Caligula’nın bu rengi bir ata bahşetmesi, senatoya ve seçkin sınıfa şu mesajı verir: “Sizin için kutsal ve erişilmez olan bu semboller, benim elimde bir oyuncağa dönüşebilir. İktidarım mutlaktır ve onunla dilediğimi yaparım.”

Modern tarihçiliğin ışığında, bu davranış saf bir delilik hâli olmaktan ziyade, hesaplanmış bir sindirme ve aşağılama........

© Günışığı Gazetesi