İnsanlık tarihi boyunca toplumlar bir lidere, bir büyüğe, bir otoriteye bağlılık gösterme ihtiyacı duymuştur.

Bu, insan doğasının bir parçasıdır: Güvenmek, ait olmak ve bir düzene dahil olmak arzusu.

Fakat tarih bize şunu da öğretmiştir: Sadakat ile körü körüne itaat arasında ince bir çizgi vardır. Ve bu çizgiyi aşan toplumlar, zamanla kendi felaketlerini çağırmıştır.

Bugün, ülkece ve milletçe önemli bir dönemeçten geçiyoruz.

Bir yanda dijital çağın getirdiği bilgi patlaması, diğer yanda sahte kahramanların, popüler figürlerin, sosyal medya şeyhlerinin yön verdiği kaotik bir gündem…

Bir yanda vatan sevgisini dilinden düşürmeyen ama onu anlamından koparanlar, diğer yanda sessizce, vakarla, bilinçle bu topraklara hizmet edenler…

Vatan sevgisi, kuru hamasetle değil; bilgiyle, adaletle, ahlakla ve vicdanla olur.

Gerçek vatanseverlik, sadece bayrak sallamak değil; o bayrağın altında yaşayan her bireyin onurunu, hakkını ve huzurunu gözetmektir. Çünkü bu toprakları sevmek, onun üstündeki insanı da sevmeyi gerektirir.

Toplum olarak hepimizin zihni yoğun bir gürültüye maruz........

© Günışığı Gazetesi