menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MESLEĞİNDE HALA ÜÇ YAŞINDAYDI

10 0
thursday

Plaketin bir tıbbiyeli için çok anlamı vardı. Ama mutluluklarında eksik olan bir şey vardı. Törende sanki meçhul bir hüzün dalgalanıyordu.

Ve o eksik şeyle hala yüzleşemiyorlardı.

Ama tek bir siyah beyaz fotoğraf sahiciydi. O kenarları vuruşmuş siyah beyaz fotoğraf, o meçhul hüznün, eğer yaşasaydı onlar gibi ‘meslekte yirmi beş yıl plaketi alacak’ bir hekim olduğunu hatırlatıyordu.

Mesleğinde hala üç yaşındaydı.

Onlar son sınıfta genç tıbbiyeliler olarak mezuniyet kutlamalarındayken, birbirleriyle ellinci yıl plaketi alacaklarının dair sözleşmişlerdi.

Elbette mesleki ilkelerine bağlı kalacaklarına da sözleşmişlerdi.

Oldukça tezcanlıydılar.

Oldukça heyecanlıydılar.

Oldukça canacandılar.

Canları sağaltmaya yemin içmişlerdi

Ve her biri mecburi hizmete beyaz önlükleriyle alelacele başladılar. Ama birbirine uyumlu ceket, kravat ve pantolon giyerek, hekimliğin yanında memurluğa da başladılar.

Bu aynı zamanda o siyah beyaz fotoğrafta kalın çerçevelerin ardında bakan genç hekim için sonun başlangıcıydı.

Mesleğinde hala üç yaşındaydı.

Bilemezdi hayatın öyle kitaplarda yazılı olmadığını.

Bilemezdi yaşamı kurtaracak onca ilkenin kendi yaşamını tehlikeye attığını.........

© Güneydoğu Ekspres