Numan Kurtulmuş'un jesti
Fakat burası, Ulu Cami'nin küçük meydanı, yani, doğrudan siyasetin yapıldığı bir alandır. Dolayısıyla, neredeyse bütün gününü burada geçiren ahalinin, siyasetçiyi zor durumda bırakma ihtimali yüksektir.
Nitekim TBMM Başkanı ve Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Demokrasi ve Kardeşlik Komisyonu Başkanı Numan Kurtulmuş'a da net sorular soruldu ve yürütülen sürece temkinli yaklaşımın nedeni yine net olarak ifade edildi: Barış olacaksa Selahattin Demirtaş neden serbest bırakılmıyor?
Talep de beyan eden bu soru, AİHM kararları nedeniyle de hükümetin başını ağrıtıyor. Kurtulmuş'un Ulu Cami'nin önünde sorulan bu soruya cevap vermesi, en azından şimdilik, çok zor elbette. Ancak çay-simit molası, neredeyse her gün önlerine gelen anket sonuçlarıyla sahada karşılaşması açısından önemli oldu. Malum, anketler sürece desteğin yüzde 80'lerde, güvenin ise yüzde 40 civarında olduğunu söylüyor.
Kürtçe selamlama, Diyarbakır'a gelen siyasetçilerin diğer bir rutini arsında yer alıyor. Vaktiyle bu jest epey kıymet görüyordu. Ancak Kürtçenin Diyarbakır'da hatırlanması ve Ankara'da unutulması alışkanlığı, bu jestin kıymetinden epey şey alıp götürdü. Diyarbakırlıları bu jest artık heyecanlandırmıyor ve Kürtçeye yönelik baskıların yasal ve anayasal olarak kaldırılacağına dair umutlarını beslemiyor.
Numan Kurtulmuş, Kürtçe selamlama konusunu bir adım ileri götürerek Kürtçe iki dize okudu. Bu sansasyona neden olmadı, kimse şiiri yanlış okuduğu üzerinde de durmadı. Çünkü konuşmanın sonunda okunan Kürtçe iki dize, Diyarbakır'a gelen siyasetçilerin rutin işlerinin bir parçasıydı.
Bu jeste........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d