İTAAT VE BİAT Mİ? LİYAKAT MI?
Ama, en başında kendi cephemden şunu ifade edeyim ki; “Liyakat” aslolandır. Biat ve İtaat’i asla bünyesinde barındırmaz liyakat. Liyakati değil maslahatı esas alan toplumların sonu felaket ve hüsrandır.
Şöyle bir dönün ve etrafınıza bakın; o denli sığlaştı ki her bir şey: Bir yerlerde adı; “başkan, sekreter, yönetici, yüksek kurul üyesi, danışman …” gibi ünvanlara sahip “seçili” temsiliyeti olan ve büyük çoğunluğu da erkek olan namlı şanlı şahsiyetler. Ayıp olmasın diye yanlarına birer ikişer kadın da katıyorlar ya maksat zevahiri kurtarmak kabilinden…
Alanlarında iflas bayrağını çekip, hâla ısrar ettikleri sivil toplum temsiliyet ünvânlarıyla gün geçmiyor ki basına verdikleri demeçleri ile kendilerini gündemde tutma derdinde olanlar mı dersiniz!
Binbir emekle kent kimliği, hafızası, sözlü kültürü........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d