AŞICILAR YİNE İŞ BAŞINDA
Valla haklılık payı varsa herkesten özür dilerim. Daha dikkatli olmaya çalışacağım.
Ama öyle bir dünyada ve coğrafyada yaşıyoruz ki, bazen birkaç cümle ile derdimizi anlatmak içimizi rahatlatmıyor.
Mesela bugün önemli bir konudan bahsetmeye çalışacağım ama nasıl kısa tutacağım, bakalım.
Hemen hepimizin her yıl birkaç defa gribal enfeksiyon, soğuk algınlığı ve halk tabiri ile nezle ile meşgul oluyor ve bunu gayet normal karşılıyorduk.
Öksürük, aksırık, doktor ziyareti, evdeki bitkisel ilaçlar ve en nihayetinde kimyasal ilaçlarla süreci atlatıyorduk. Çok ağır geçirip hayata gözlerini yumanlar da oluyordu. Ve bu milyarlarca yıldır süregelen bir durumdu.
Her şey seyrinde devam ettiği bir güne uyandığımızda bir de baktık ki dünyada korkunç ve ölümcül bir virüsten bahsediliyor.
Adına CIVİD-19 dedikleri ne olduğunu nasıl ve nereden çıktığını bilmediğimiz bir şey çıktı ortaya.
Bilmediğimiz bilimsel argümanlar, komplo teorileri, insanlara anlatılması için hazırlanmış yüzlerce hikaye ve tabi ki şehir efsaneler.
İnsanların birbirine selam vermediği, her hastadan köşe bucak kaçtığı ve dahası kendi en yakını olan hastasına el süremediği, ölüsüne veda öpücüğü bile konduramadığı bir süreç başladı.
Maskeler, dezenfektanlar, kolonyalı mendiller, boşalan şehirler, ertelenen sevinçler, entübeler, merasimsiz cenazeler…
Pek görünmeyen ama bize........
© Güneydoğu Ekspres
