menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ünlü Şefin Gitmekten En Çok Keyif Aldığı Mekan Hangisi?

13 0
25.05.2025

Yeditepe Üniversitesi’nde başlayan yolculuğunu, Changa, Ritz Carlton, THY Do&Co gibi prestijli adreslerde geliştiren Alagök, aynı zamanda “Apiko” adlı kitabında çocukluk anılarıyla harmanladığı mesleki deneyimlerini paylaşıyor. Deniz ürünleri konusundaki uzmanlığı, dalgıç kimliği ve sürdürülebilir gıda konusundaki hassasiyetiyle fark yaratan şef, genç kuşaklara hem teknik hem de etik anlamda örnek oluyor. Gıda israfını önlemekten geleneksel pişirme tekniklerini yaşatmaya kadar uzanan geniş bir perspektife sahip olan Alagök, yalnızca gastronomi değil, aynı zamanda moda dünyasında da “My Sogliola” markasıyla yaratıcı izler bırakıyor.

Peki Çiğdem Şefim, bu kadar zengin birikimin temelinde yatan ilham kaynağın neydi ve gastronomiye olan tutkun nasıl başladı?

2001 yılında Yeditepe Üniversitesi İktisat Bölümü’nü kazandım. Ancak çok kısa bir sürede bu alanda ilerlemek istemediğime karar verdim. Bu süreçte, gastronomi alanına yönelmek için Tuğrul Şavkay ile bir görüşme yaptım. Bu görüşme benim için büyük bir şans oldu, zira o dönemde gastronomi bölümü yeni açılmıştı ve bu gelişimin parçası olma fırsatını yakaladım.

Mezuniyetimin ardından pazarlama dalında işletme yüksek lisansı yaptım. Son sınıfta, dönemin popüler restoranlarından biri olan ve mutfağında Civan Er’in bulunduğu Changa Restaurant’ta çalışma fırsatı buldum. Bu deneyim, gastronomi kariyerimin önemli bir başlangıcı oldu. Ardından, Ritz Carlton, Park Hyatt Maçka Palas, W Hotel, Türk Hava Yolları'nın Do&Co projesi ve Sardunya Catering Grubu gibi çeşitli yiyecek içecek işletmeciliği projelerinde çalışarak deneyim kazandım. Bu süreçler, gastronomi tutkumun gelişimine katkıda bulundu.

Seni bu alanda kariyer yapmaya yönlendiren en büyük etken ne oldu?

Beni bu alanda kariyer yapmaya yönlendiren en büyük etken, gastronominin yalnızca yemek yapma sanatı değil, aynı zamanda insanları bir araya getiren bir deneyim olduğunu fark etmemdi. Aşçılık, farklı kültürlerle etkileşimde bulunma fırsatı sunuyor; ve bu olgu bana ilham veriyor. Yeni tatlar keşfetmek, farklı teknikler öğrenmek ve paylaşmak, hayatımın bir parçası haline geldi. Yemeğin toplumsal bir bağ oluşturma gücüne ve mutfakta yaratıcılığımı ifade etme fırsatına sahip olmak, beni bu kariyer yolunda ilerlemeye teşvik eden en büyük unsurlar.

“Apiko" adlı kitabın çocukluk anıların ve 20 yıllık meslek hayatından izler taşıyor. Bu kitabı yazmaya nasıl karar verdin ve okuyuculara vermek istediğin mesaj nedir?

"Apiko" adlı kitabım, çocukluk anılarım ve 20 yıllık meslek hayatımdan izler taşıyor. Bu kitabı yazmaya karar vermemin başlangıcı, o dönemde çalıştığım mutfakların reçetelerini kayıt altına almaya başlamamla oldu. Zamanla, bu mutfaklara dair hikayelerimi, gezi notlarımı ve dalış deneyimlerimi de eklemeye başladım.

Son yedi yıldır çeşitli üniversitelerde yemek kimyası ve deniz ürünleri eğitimleri veriyorum; bu süreçte, özellikle deniz ürünleri konusunda önemli eksiklikler olduğunu fark ettim. Bu nedenle, sektöre yeni girecek genç meslektaşlarım için bilgilendirici ve ilham verici bir kaynak olmasını istedim. Kitabımın, genç aşçı adaylarına hem teknik bilgiler sunmasını hem de onların gastronomiye olan tutkusunu pekiştirmesini umuyorum.

Deniz ürünlerine olan ilgin ve bu alandaki uzmanlığın nereden........

© Gerçek Gündem