menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tarih Bilmeyince Coğrafyayı Başkaları Çiziyor…

28 0
04.09.2025

DİB medeni kanunla hesaplaşarak, yetinmeyip restleşerek siyasi ve ideolojik mesajlar veriyormuş. Önemli mi niye olsun. Tamam mı? Tamam değil. Çünkü bu sorular yanıt acilen bulmalı. Hiçbir soru derin bir sessizlikle karşılanmamalı…

Maalesef büyük çoğunluğun tüylerini diken diken eden, biri bitmeden diğeri başlayan ve durmadan tırmanan olaylar sarmalında kalmışız! Bunun adı toplumsal çürüme midir? Sızlamayan vicdan, çıkmayan ses, alınmayan önlemler, uygulanmayan yaptırımlar mıdır? Ruhlarımıza sinen kanıksama duygusu mudur? Her vahşetin ardından bir süre konuşup sonra unutmak ya da alışmak mıdır? Yükselen çığlıklara karşı nasırlaşan yüreklerin tepkisiz kalması mıdır? Yeni Türkiye adı altında trajik ve dramatik olayların, içi boş sesi hoş (!) senaryoların artması mıdır? Anlamsız savaşlarda eksik ve öksüz kalan çocukların yürek yakan görüntüsü müdür? Bilemeyiz. Bildiğimiz o ki öncelikle ve özellikle biz kadınlar toplumsal çürümeye karşı silkinip ayağa kalkmak ve olup bitene topyekûn dur demek zorundayız. Yetinmeyip nasıl oldu buraya geldik, kabahatin çoğu da bizim sessizliğimizden mi kaynaklandı diye özeleştiri vermek ve bakışlarımızı kaçırmadan havada asılı kalan; “Neler yaşadım, nelerden etkilendim, belleğime neler çakıldı, ne yapabilirim?” gibi soruları yanıtlamak zorundayız.

Tekrar başlığa dönersek! Yaşadığımız coğrafyada kıyımlar, katliamlar, vurup kırmalar, yaralayıp öldürmeler sıradanlaşıyorsa! Sokaklarda, kentlerin orta yerlerinde bile cinayetler işleniyorsa! Her şeye rağmen ve sağırlaşanların çokluğuna inat duyarlı yürekler, konuşan ve yazan diller hala varsa! Tekrar başlığa dönerek; Elbette ki anlatması buraya sığmayacak kadar kapsamlı konular hem ciddi analizleri, hem de çözüm yollarını gerektirir demek zorundayız…

Yargı, algı, soruşturma, yıldırma, tutuklama, gözdağı, ciddi sağlık sorunlarına rağmen tahliye etmeme gibi uygulamaların yoğun olduğu günümüzde! Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye sahteleşen dünyamızda! Bazı soruları uzatmak, gerçek olan ne kaldı ki sorusuna yanıt aramak, ya da yüzümüzde gülümseme oluşturan neler kaldı gibi sorular sormak, eleştiri ve sorgulama neden sadece belli kesimin elinde diye sorgulamak, büyük emek, eşsiz çaba, ciddi özveri ürünü yapıtlar nerede diye sormak zorundayız…

Yeşil alanların yanması sonucunda çorak topraklara dönen alanları acilen ve vakit kaybetmeden ranta açanları, ormanlarımız........

© Gerçek Gündem