menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'Ama'lı, 'Ancak'lı Bahaneler...

11 0
06.07.2025

İzmir, Antalya, Aydın, Ödemiş, Çeşme, Hatay, Bilecik, Osmaneli, Manisa, Akhisar, Salihli, Seferihisar, Turgutlu, Aydın, Isparta yangınlarının birbirini izlemesine mi şaşarsınız! Kasıt mı, denetimsizlik mi, beceriksizlik mi, bilerek- isteyerek ateşe vermek mi gibi sorular arasında mı gidip gelirsiniz? Dağları, ovaları, ormanları, yeşili, ağacı, börtü böceği çöle çeviren yangınlardan nemalanan şirketlerin çokluğuna mı baka kalırsınız? Bilemedik.

Bildiğimiz, bilinen ve alışılagelen o ki; Kasıt var mı? Var. Denetimsizlik diz boyu mu? Evet. Beceriksizlik söz konusu mu? Tabii ki. Bilerek isteyerek ateşe vermekten söz edilebilir mi? Kuşkusuz. Bu durumda geriye ne kaldı? Tabii ki onu bilmek ve tahmin etmek bizi aşar. Ayrıntılara girmeye de alt yapımız yetmez…

Ancak! Mera, orman, çevre, zeytincilik, toprak, tarım, su kanunu derken yıkımın yıllardır başladığı, yabancı şirketlere yolların açıldığı, zeytinin bittiği, yeşilin tükendiği, özel yasalarla yeni patronların türediği, yetinilmeyip yeni planların hazırlandığı, yeni buyruk ve emirlerin sıraya girdiği bilinen ve alışılagelen bir gerçektir…

Afetlerden enflasyona, yaşatılanlardan yaşatılacak olanlara toplumsal ve kişisel o kadar çok sorunumuz var ki hangi birinden söz etmeli? Ülkemiz yılda 20 milyon ton buğday, 55 milyon ton sebze- meyve, 80 milyon ton çimento üretiyormuş. Buna karşılık sadece İstanbul’da yılda 60 milyon ton hafriyat çıkıyormuş. Yani moloz sebze ve meyveden daha çokmuş. (Kaynak; Yılmaz Özdil) bu şu demek midir? Ülke olarak ve yönetimin........

© Gerçek Gündem