MANZARA-İ UMUMİYE
Gerçekten insanın sabrını zorlayan “tuhaf” gelişmelerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Her gün, “bakalım bu sabah nasıl bir tuhaflığa uyanacağız” diye yataktan kalkıyoruz.
Bakmayın siz “tuhaflık” dediğime. İnsan daha açık ve net tespitleri dile getirmek istiyor ama inanın ben dahil birçok meslektaşımız bunu yapmaya çekiniyoruz.
Çekiniyoruz; çünkü AKP-MHP koalisyonuna yönelik eleştirilerin dozunu demokratik kurallar çerçevesinde artırdığımızda başımıza nelerin geleceğini bilemiyoruz.
Dikkat edersiniz ülke gündemini belirlemede kurgular ve semboller oldukça ön planda. Kurgulardan sonra da senaryolar ve spekülatif değerlendirmeler havada uçuşuyor.
Bir ekim sabahı kalkıyorsunuz, MHP lideri yıllardır kanlı bıçaklı olduğu, kendisine “faşist” yakıştırmasında bulunanlarla tokalaşıyor.
Hemen ardından, daha önce idam edilmesi için urgan fırlattığı teröristbaşı ile görüşmelere başlanılması çağrısını yapıp, Meclis’e davet ediyor.
Ne olup bittiğini anlamaya çalışırken, Bahçeli’nin elini uzattığı, halkın oylarıyla seçilmiş DEM Partili belediye başkanları teröristbaşının örgütüyle iş birliği yaptığı gerekçesiyle görevden alınıp tutuklanıyor, yerlerine kayyım atanıyor.
“Hayda ne oluyor yahu” demeye fırsat bulamadan, bu kez teröre destek vermek ve terörist olmakla suçlanarak görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, teröristbaşı ile görüşen heyetin içinde yer alıyor, Bahçeli ile sarmaş dolaş........
© Gazete Pencere
