Hakikatin Algıyı Yenmesi
İsrail’in İran’a saldıracağını sağır sultan bile duymuşken, Tahran yönetiminin hiçbir şey olmayacakmış gibi huzur içinde girdikleri yataklarında avlanmasına Trump bile şaşırmış durumda. Adam şaşırmakta haklı, çünkü neredeyse saldırının hangi saatte başlayacağını söylemediği kalmıştı.
İran, bazılarının beklentisinin aksine o kadar kolay yutulur bir lokma olmasa da İsrail’in haydutça saldırıları karşısında yaşanan zafiyetler, “teokratik bir rejimin” güçlü devlet geleneği olan bir ülkeyi ne hale getirdiğini göstermesi açısından önemli.
İran’ın tüm komuta kademesinin ve nükleer faaliyeti yürüten beyinlerinin hem de nokta atışlarla seri şekilde ortadan kaldırılması, istihbaratın karşı cephede nasıl “şok etkisi” yarattığını net şekilde gösterdi. Tabii şunu da belirtmek lazım, baskıcı, yasakçı, insan haklarını hiçe sayan “teokratik rejim”in hakim olduğu yerlerde sanırım insanların satın alınabilmesi daha kolay oluyor. Çünkü karşı taraf, insanlarda “ne olursa olsun, artık bıçak kemiğe dayandı” psikolojisini iyi değerlendiriyor.
İsrail, 20’den fazla İranlı komutanı öldürdüğü yöntemi, 11 ay önce Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye için de uygulamıştı. Yani içeriden alınan sağlam istihbarat sayesinde hedefe nokta atışı yapmak. İran’ın Haniye’nin öldürülmesinden ders almaması, teokratik yönetimin, kendisinin ve ülkenin güvenliğinde bile kurumsallık ve liyakat yerine sadakati tercih........
© Gazete Pencere
