Faşizmin ilham perisi: Margarita Sarfatti
Rahmetli babamdan pek çok kitap, film ve müzik öğrenmişimdir. Belki de ondan gördüğüm, onun gibi olmak istediğim için okuma şevki ve bitmek bilmeyen bir merakla donatıldım. Ama tüm bu okumalar, çocukluğum itibariyle tanıştığım, gördüğüm, içselleştirdiğim kültürler olmasa bu denli etkili olmazdı. Onun mesleği sayesinde zaten farklı ülkelerde yaşadık ama o yerlerde de mıhlanıp kalmadık. Nereye tayin olursak olalım, babam ve annem direksiyonda, o ülkenin periferisini keşfeder, coğrafyasını anlamaya çalışırdık. (Babamın dayısı, benim için “pembe dayı” olan Besim Darkot’un coğrafyaya verdiğimiz ehemmiyette kesin etkisi olmuştur). Şimdi benim de bir oğlum var ve gayem yapabiliyorsam her sene en az bir defa onu farklı bir ülkeye götürüp o ülkenin müzelerini, mutfağını, hayatını göstermek. Bu minvalde de babamın son postu olan İtalya’da olacağız. Ve İtalya deyince benim aklıma ilk gelen Rönesans ama bugün sizlere, çağımızda günbegün tanıklık ettiğimiz soykırımı da göz önünde bulundurarak çok ilginç bir kadından bahsetmek isterim.
FAŞİZMİN YAHUDİ ANNESİ…
Bu haftaki konumuz, faşizmin kurucusu Benito Mussolini’nin uzatmalı sevgilisi, gazeteci, düşünür, sanat eleştirmeni ve faşizmin propagandisti olan, nam-ı diğer “Faşizmin Yahudi annesi” Margerita Sarfatti.
Hayatta çok sergi gezmişimdir ama yıllar önce New York Guggenheim Müzesi’nde takip ettiğim “faşist sanat” sergisi beni çok şaşırtmış ve etkilemişti.
Almanya’da tanıklık ettiğimiz faşist sanat gibi ilkel değil, sosyalist posterlerindeki o direkt mesaj yoktu. Bayağı iyi sanatçıların hamiliğini, patronluğunu bir kadın yapmış, İtalyan faşizminin estetik ve diğer propagandasının mimarı bizzat Margerita olmuştu. Musevi olması, Hitler’le Avrupa’yı paylaşma gayesindeki Mussolini ile sevgili olması bana tuhaf gelmişti. Şimdi, hayatını okuyunca yaptıkları daha çok anlaşılıyor.
VENEDİKLİ AİLENİN KIZI
Margerita Grassini, 1880’de Venedik’teki önde gelen Amedeo Grassini ve Emma Levi’nin kızları olarak gayet rahat ve muteber burjuva bir aileninin içine doğdu. Zengin babası, krallar ve papalarla arkadaştı, hatta hayatının bir noktasında şövalye bile ilan edildi.
Margerita Venedik’teki Grand Canal’da saray yavrusu bir malikanede mürebbiyelerle büyüdü, kendi çağı için bir kıza verilebilecek en iyi eğitimi aldı. Ailesi liberal ve açık görüşlüydü, siyasi iklimi okuyup İtalya’nın birleşmesini destekleyecek kadar da reel politikten anlıyorlardı.
MİLANO GÜNLERİ VE GAZETECİLİK
Margerita 1898 yılında 18 yaşına basar basmaz kendisinden 13 yaş büyük önemli bir Musevi avukat olan Cesare Sarfatti ile evlendirildi. Taze karı koca Milano’ya taşındıktan sonra Margerita zamanın entelektüel taifesiyle takılmaya, sosyalizmle tanışıp gazetecilik yapmaya başladı. İlk........
© Gazete Pencere
