Havuz problemi
24 Temmuz’da yapılacak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu toplantısında 19 Mart süreci ile kesintiye uğrayan faiz indirim döngüsünü tekrar başlatacağına kesin gözü ile bakılıyor. Tartışmalar faiz indiriminin ne kadar olacağı üzerinden yürüyor. Son günlerde piyasada, beklentilerin gerçekçi olmayacak kadar yüksek seviyelere doğru evrilmeye başladığını da belirtmeliyim. 250-350 baz puanlık bir indirim bu aşamada yeterli olacak gibi görünüyor. Kişisel fikrim Merkez Bankası’nın 350 baz puanlık bir indirime gideceği yönünde. Temelinde de süreci 19 Mart’ın öncesine getirmek, politika faizini B,5’e çekmek olduğunu düşünüyorum. Piyasa aktörleri bunu tartışırken yatırımcı ise düşen faiz ortamında birikimini hangi enstrümanda değerlendirmesi gerektiğinin cevabını bulmaya çalışıyor.
Enflasyon düşerken, faizin de düşmesi normaldir, aslolan reel getiri elde etmektir önermesinden ziyade ben enflasyonun düştüğüne inanmıyorum, o nedenle faiz de düşerse elimize geçen üç beş kuruş da azalacak endişesi hakim. Bu endişe de yatırımcıları finansal piyasalardaki ürünler arasında gezintiye çıkartıyor.
Tam da bu ortamda geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı sürpriz bir kararla yatırım fonları ve mevduata uygulanan stopaj oranlarında değişikliğe gitti. Alınan kararı, içerik ve zamanlama açısından doğru bulmadığımı öncelikle not düşeyim. Bu arada geçtiğimiz dönemde “0........
© Gazete Pencere
