Halikarnas Balıkçısı ve Şadan Gökovalı…
Televizyon dizilerinin kaderidir; önce popüler olur sonra unutulur gider, bazıları ise yıllar geçse bile unutulmaz. Bunun örnekleri bizde de var. Kızılcıklar oldu mu? türünden dizilerle rekabete giren bir dizi bugünlerde öne çıkıyor… “Şakir Paşa Ailesi…
Bu aileden çok önemli sanatçılar, askerler hatta bir de vatansever casus çıktığını hatırlatarak, haylaz ve kendini büyük ressam sanan Cevat Şakir’e geçelim. İlerleyen yıllarda Halikarnas Balıkçısı namıyla edebiyatımızda eşsiz bir yeri olacak Cevat Şakir’i, ne Avrupa ne de İstanbul adam etti. Onun hayatı anladığı yer, sürgün yeri Bodrum’du (şimdi Bodrum’u görse mezarında ters döner!). Tarih bilgisini, araştırma hırsını, doğa-insan ilişkilerinde Avrupa’da gördüklerini burada hayata geçirdi. Yöre çiftçisine, balıkçısına öğretmen oldu. Kısacası; aydın olmanın sorumluluğunu yerine getirdi.
Ancak burada özellikle 60’lı yıllardan sonra balıkçının arkasını toparlayan bir adam vardı; Şadan Gökovalı… Bu köşede Şadan ağabeyi anlatmıştım, yine tam zamanı diyorum.
Bazı insanların değeri geç anlaşılır; Anadolu sevdalısı Şadan Gökovalı da böyle bir aydınımızdı. Yerel ile ulusalı, ulusal ile evrenseli birlikte değerlendirmeye çalışan hem yazar hem de öğretim üyesiydi Gökovalı.
Anadolu’nun ama özellikle Ege’nin her şeyini bilen adamdı Gökovalı. Bu........
© Gazete Pencere
