menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bavul Siyaseti…

16 0
30.04.2025

Siyasetteki kutuplaşma, toplumun kılcal damarlarına sirayet etmiş durumda. Geçtiğimiz hafta İstanbul sallandı ve bunu konuşurken dahi siyasetten azade bir yorum yapamaz hale getirildik. Bilim insanlarını dahi kategorize ediyor, mahalle baskısı ile onları tarafgirliğe zorluyoruz. Yirmi küsur senedir ülkeyi yöneten iktidar menfi hadiselerin sorumluluğunu üstüne almamak ve algı yönetimi ile gemiyi yüzdürmek gibi bir anlayış güdüyor. Çünkü başka şansları kalmadı. Halbuki “biz bu kadim şehre çok ihanet ettik…” türünden samimi ikrarların bizzat Tayyip Erdoğan’ın ağzından döküldüğü de vakidir. Tabii zaman zaman gaza gelerek ettikleri bu sözler genel tutumlarını belirlemiyor.

İktidar, İstanbul başta olmak üzere kaybettiği büyük şehirlerin belediye yönetimlerini çalışmamakla suçluyor, o göreve layık olmadıkları üzerine bir iletişim stratejisi kuruyor. Devlet Bahçeli, geçtiğimiz hafta İstanbul’un layık olduğu anlayışa teslim edilmesini buyurdu. Oysa demokrasilerde bu kararı halkın vermesi gerekiyor. Halk da bu kararı üç defa üst üste yükselen bir kararlılıkla verdi, yani milli irade tecelli etti. Milli irade denen şey, işlerine geldiğinde dillerine doladıkları, gelmediğinde ise ayaklarının altına serdikleri bir nesne. Çalışmamakla suçladıkları belediyeleri çalıştırmamak........

© Gazete Pencere