menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Turizm 2025

13 0
11.06.2025

Turizmi salt döviz getirecek bir ekonomik etkinlik olarak değerlendiren anlayışa, yarım yüzyılı aşan meslek hayatım boyunca karşı çıktım. Turizmden serbest rekabet ortamı dışında verimlilik ve ekonomiye katkı beklemek, anlamsızdı. Üstelik hizmeti üreten ile tüketicinin süreci eş zamanlı paylaştıkları belki de tek sektördü.

Nedense turizmin bu yanı bizde fazla önemsenmez. Belki bu yüzden serbest rekabet kavramının, çıkar amaçlı yaklaşımlarla yok edildiği bir dönemi fazla tepki vermeden geçiriyoruz. Meslek kuruluşları da sessiz kalmayı seçiyorlar.

AKP ile MHP ortaklığı kısa sürede tükettikleri kaynakları yeniden kazanmak amacıyla, tüketimi kısmayı hedefleyen bir ekonomi politikası uyguluyor. Ancak günümüze kadar başarılı olamadı. Türkiye “Cumhuriyet Tarihi” boyunca bütün zamanların en ağır ekonomik krizine sürüklendi. Hızla azalan döviz rezervlerini elde tutmak amacıyla kurgulanan, yüksek faiz-düşük kur denklemi beklenen sonucu veremedi.

Kuru baskılayan ekonomi politikası, konaklama başta turizme hizmet sunan işletmelerin, özkaynaklarını eritti. Örneğin turizmcilerin kullandıkları krediler, son dönemde yüzde kırk oranında arttı. Ekonomi yönetiminin döviz kurlarını baskılayan tutumu, piyasa gerçekleri ile bir türlü örtüşmüyor.

Girdilerin açıklanan resmi enflasyon oranlarının üzerindeki artışı, yurtdışı ağırlıklı çalışan işletmelerin zararlarını........

© Gazete Pencere