Kürt meselesi üzerine 3: “Demokratik Cumhuriyet”, iç cephe ve yeni anayasa
Geçtiğimiz iki yazıda Kürt siyasi hareketinin burjuva çözüm sürecine eklemlenmesinin arka planını ve bunun dış siyaset boyutlarını ele almıştık.
Bu yazımızda ise meselenin iç siyaset ile ilgili ayakları üzerinde duracağız.
23 yıllık AKP iktidarı ile birlikte Türkiye’de tesis edilen istibdat rejiminin ikiyüzlülüğü elden bırakmadan Kürt siyasi hareketini masaya davet ettiği ve aslında olayın doğrudan –daha önce olduğu gibi- Abdullah Öcalan üzerinden yürütüldüğü bir süreci yaşıyoruz.
AKP iktidarı çıkıp, Kürtlerin yaşadıkları acılardan ve 1923 Cumhuriyeti’nin Kürtlere ne çektirdiğinden dem vuruyor. Demokrasiyi getireceklerini söylüyor. Oysaki 23 yıldır iktidardalar; FETÖ’yle birlikte yürütülen KCK soruşturmaları, Roboski katliamı, Kürtlere AKP iktidarının çektirdikleri de hafızalarda yer tutuyor.
MHP ise çıkıp, hukukun ve adaletin tesis edilmesi gerektiğini söylerken 19 Mart darbesinin dalgaları, gözaltılar, tutuklamalar, hukukun ayaklar altına alınması tam gaz devam ediyor.
Buradan demokrasi çıkmayacağını bile bile yine de burjuva çözümün bir parçası olmak düzen siyasetinin iktidar ve muhalefet kanatlarının birer işine dönüşmüş durumda. Örneğin DEM Parti aldığı bu rolden oldukça memnun görünüyor. Ortadoğu’da dağıtılan yeni roller bağlamında burjuva çözüm sürecine anlam atfediliyor. CHP içinse komisyon tartışması helalleşme-normalleşme siyasetinin farklı bir düzlemde yeniden üretilmesi gibi.
Gerici faşist iktidar açısından ise hedef belli: Kurdukları istibdat rejiminin kurumsallaşması, adının konması, bunun anayasasının yapılması, kurdukları gerici yağmacı düzenin devam etmesi ve tüm bunların “yerli ve milli” bir kılıf içerisine iç cephe hamasetiyle oturtulması.
Dış politikanın Kürt meselesi üzerinde etkisinin hafif olduğu iddia edilemez. Hatta Türkiye’deki iç dinamiklerin ağırlıklı olarak dış dinamikler tarafından da belirlendiğini burada not etmek durumundayız. İşte tam da bu yüzden çözüm sürecine de “milli” yakıştırması yapılmaya çalışıyor. Oysaki ortada bir Amerikan barışı var. Alın size bir ikiyüzlülük daha.
Devamında ise Kürtler’den yeni anayasaya destek istenecektir. Bu çok açık. Bu desteğin Tayyip........
© Gazete Manifesto
