SONRADAN AÇILDIK
Şimdiki gençlik bilmez, onlar doğmadan önce dünya kupasına katılmışlığımız vardır.
Hem de öyle ya da böyle üçüncü bile olmuşuzdur.
O tarihten bu yana köprünün altından çok sular aktı geçti. Şimdi elimize bir fırsat geçti.
Amerika'da önümüzdeki yıl yapılacak kupaya katılım sağlayabilecek miyiz?
Ya da bir dört sene daha bekleyecek miyiz?
Grup maçlarına deplasmanda alınan Gürcistan galibiyetiyle başladık.
Sevindik sevinmesine de üç gün sonra sahamızda İspanya'dan yarım düzüne gol yiyerek oturduk şapa, mutluluğumuz kısa sürdü.
Grup birincisi olmak hayal den öte, rüyadan yakın.
İkinci olarak kupaya katılım şansımızı sürdürmek isteğinde olduk, çıktık Bulgarların karşısına…
Daha ilk dakikalarda Hakan'ın enfes ara pasıyla Arda'nın şık dokunuşu birbirine eklenince öne geçtik.
Sevincimiz kısa sürdü. Ani gelişen ev sahibi atağında Abdülkerim ağır kaldı, rakibi onu geçip ortaladı. Zeki'nin kayacağı tuttu. Kirilov skora denge getirdi.
Maç önce sahayı arap sabunuyla mı yıkadılar?
Anlayamadık…
Kimse ayakta duramadı, kayan kayana…
Kalabalık defansı ne kanatlardan ne de göbekten aşamadık. Adamlar beton oldular karşımızda.
İlk yarı sıkıntılı oynadık, sonrası çorap söküğü gibi oldu.
İkinci yarı millilerimiz için çok farklı oldu.
Santraforsuz oyun modelinin mimarı Montella fikrinden vazgeçmedi. 4-6-0 sisteminde oynatmaya devam etti. Devrenin başında gizli santraforumuz (!) Popov şık bir aşırtma vuruşuyla kalecisini avladı, bizi öne geçirdi.
Bu dakikadan sonra millilerimizin işi kolaylaştı. Savunma anlayışından vazgeçen Bulgaristan hücumu daha fazla düşününce, yıldızlarımız sahneye çıktı.
Kenan'ın golleri Arda ve Hakan'ın asistleri ışıl ışıl parladı. Yenen golün mağduru Zeki attığı şık kafa vuruşuyla kendini affettirdi.
Gol yağmurunun kapanışını İrfan Can yaptı.
Sahada modu düşük tek oyuncu vardı, o da Kerem idi. Savunmanın içerisinde kayboldu gitti. Kendisinden beklenen etkiyi ortaya koyamadı.
Ama olsun, onun eksikliğini, açıklığını takım arkadaşları kapattı.
Yıllardır sahasında yenemediğimiz komşu ülkeyi çok farklı skorla devirdik geçtik.
Yarın Kocaeli'de grubun her iki takım için en önemli maçı oynanacak.
Gürcistan'ı da kazasız belasız atlatırsak gurup ikinciliğini garanti altına almış olacağız.
Kazanamaz isek kaybetmemeliyiz de…
İspanya'nın ardından grupta yer alıp, dünya kupasına gitmek için play off maçları oynama şansını elde etmişiz.
Bu şansı iyi kullanmalıyız.
Takımımıza yarın akşamki maçta sonsuz başarılar diliyorum.
Hem de öyle ya da böyle üçüncü bile olmuşuzdur.
O tarihten bu yana köprünün altından çok sular aktı geçti. Şimdi elimize bir fırsat geçti.
Amerika'da önümüzdeki yıl yapılacak kupaya katılım sağlayabilecek miyiz?
Ya da bir dört sene daha bekleyecek miyiz?
Grup maçlarına deplasmanda alınan Gürcistan galibiyetiyle başladık.
Sevindik sevinmesine de üç gün sonra sahamızda İspanya'dan yarım düzüne gol yiyerek oturduk şapa, mutluluğumuz kısa sürdü.
Grup birincisi olmak hayal den öte, rüyadan yakın.
İkinci olarak kupaya katılım şansımızı sürdürmek isteğinde olduk, çıktık Bulgarların karşısına…
Daha ilk dakikalarda Hakan'ın enfes ara pasıyla Arda'nın şık dokunuşu birbirine eklenince öne geçtik.
Sevincimiz kısa sürdü. Ani gelişen ev sahibi atağında Abdülkerim ağır kaldı, rakibi onu geçip ortaladı. Zeki'nin kayacağı tuttu. Kirilov skora denge getirdi.
Maç önce sahayı arap sabunuyla mı yıkadılar?
Anlayamadık…
Kimse ayakta duramadı, kayan kayana…
Kalabalık defansı ne kanatlardan ne de göbekten aşamadık. Adamlar beton oldular karşımızda.
İlk yarı sıkıntılı oynadık, sonrası çorap söküğü gibi oldu.
İkinci yarı millilerimiz için çok farklı oldu.
Santraforsuz oyun modelinin mimarı Montella fikrinden vazgeçmedi. 4-6-0 sisteminde oynatmaya devam etti. Devrenin başında gizli santraforumuz (!) Popov şık bir aşırtma vuruşuyla kalecisini avladı, bizi öne geçirdi.
Bu dakikadan sonra millilerimizin işi kolaylaştı. Savunma anlayışından vazgeçen Bulgaristan hücumu daha fazla düşününce, yıldızlarımız sahneye çıktı.
Kenan'ın golleri Arda ve Hakan'ın asistleri ışıl ışıl parladı. Yenen golün mağduru Zeki attığı şık kafa vuruşuyla kendini affettirdi.
Gol yağmurunun kapanışını İrfan Can yaptı.
Sahada modu düşük tek oyuncu vardı, o da Kerem idi. Savunmanın içerisinde kayboldu gitti. Kendisinden beklenen etkiyi ortaya koyamadı.
Ama olsun, onun eksikliğini, açıklığını takım arkadaşları kapattı.
Yıllardır sahasında yenemediğimiz komşu ülkeyi çok farklı skorla devirdik geçtik.
Yarın Kocaeli'de grubun her iki takım için en önemli maçı oynanacak.
Gürcistan'ı da kazasız belasız atlatırsak gurup ikinciliğini garanti altına almış olacağız.
Kazanamaz isek kaybetmemeliyiz de…
İspanya'nın ardından grupta yer alıp, dünya kupasına gitmek için play off maçları oynama şansını elde etmişiz.
Bu şansı iyi kullanmalıyız.
Takımımıza yarın akşamki maçta sonsuz başarılar diliyorum.
O tarihten bu yana köprünün altından çok sular aktı geçti. Şimdi elimize bir fırsat geçti.
Amerika'da önümüzdeki yıl yapılacak kupaya katılım sağlayabilecek miyiz?
Ya da bir dört sene daha bekleyecek miyiz?
Grup maçlarına deplasmanda alınan Gürcistan galibiyetiyle başladık.
Sevindik sevinmesine de üç gün sonra sahamızda İspanya'dan yarım düzüne gol yiyerek oturduk şapa, mutluluğumuz kısa sürdü.
Grup birincisi olmak hayal den öte, rüyadan yakın.
İkinci olarak kupaya katılım şansımızı sürdürmek isteğinde olduk, çıktık Bulgarların karşısına…
Daha ilk dakikalarda Hakan'ın enfes ara pasıyla Arda'nın şık dokunuşu birbirine eklenince öne geçtik.
Sevincimiz kısa sürdü. Ani gelişen ev sahibi atağında Abdülkerim ağır kaldı, rakibi onu geçip ortaladı. Zeki'nin kayacağı tuttu. Kirilov skora denge getirdi.
Maç önce sahayı arap sabunuyla mı yıkadılar?
Anlayamadık…
Kimse ayakta duramadı, kayan kayana…
Kalabalık defansı ne kanatlardan ne de göbekten aşamadık. Adamlar beton oldular karşımızda.
İlk yarı sıkıntılı oynadık, sonrası çorap söküğü gibi oldu.
İkinci yarı millilerimiz için çok farklı oldu.
Santraforsuz oyun modelinin mimarı Montella fikrinden vazgeçmedi. 4-6-0 sisteminde oynatmaya devam etti. Devrenin başında gizli santraforumuz (!) Popov şık bir aşırtma vuruşuyla kalecisini avladı, bizi öne geçirdi.
Bu dakikadan sonra millilerimizin işi kolaylaştı. Savunma anlayışından vazgeçen Bulgaristan hücumu daha fazla düşününce, yıldızlarımız sahneye çıktı.
Kenan'ın golleri Arda ve Hakan'ın asistleri ışıl ışıl parladı. Yenen golün mağduru Zeki attığı şık kafa vuruşuyla kendini affettirdi.
Gol yağmurunun kapanışını İrfan Can yaptı.
Sahada modu düşük tek oyuncu vardı, o da Kerem idi. Savunmanın içerisinde kayboldu gitti. Kendisinden beklenen etkiyi ortaya koyamadı.
Ama olsun, onun eksikliğini, açıklığını takım arkadaşları kapattı.
Yıllardır sahasında yenemediğimiz komşu ülkeyi çok farklı skorla devirdik geçtik.
Yarın Kocaeli'de grubun her iki takım için en önemli maçı oynanacak.
Gürcistan'ı da kazasız belasız atlatırsak gurup ikinciliğini garanti altına almış olacağız.
Kazanamaz isek kaybetmemeliyiz de…
İspanya'nın ardından grupta yer alıp, dünya kupasına gitmek için play off maçları oynama şansını elde etmişiz.
Bu şansı iyi kullanmalıyız.
Takımımıza yarın akşamki maçta sonsuz başarılar diliyorum.
Amerika'da önümüzdeki yıl yapılacak kupaya katılım sağlayabilecek miyiz?
Ya da bir dört sene daha bekleyecek miyiz?
Grup maçlarına deplasmanda alınan Gürcistan galibiyetiyle başladık.
Sevindik sevinmesine de üç gün sonra sahamızda İspanya'dan yarım düzüne gol yiyerek oturduk şapa, mutluluğumuz kısa sürdü.
Grup birincisi olmak hayal den öte, rüyadan yakın.
İkinci olarak kupaya katılım şansımızı sürdürmek isteğinde olduk, çıktık Bulgarların karşısına…
Daha ilk dakikalarda Hakan'ın enfes ara pasıyla Arda'nın şık dokunuşu birbirine eklenince öne geçtik.
Sevincimiz kısa sürdü. Ani gelişen ev sahibi atağında Abdülkerim ağır kaldı, rakibi onu geçip ortaladı. Zeki'nin kayacağı tuttu. Kirilov skora denge getirdi.
Maç önce sahayı arap sabunuyla mı yıkadılar?
Anlayamadık…
Kimse ayakta duramadı, kayan kayana…
Kalabalık defansı ne kanatlardan ne de göbekten aşamadık. Adamlar beton oldular karşımızda.
İlk yarı sıkıntılı oynadık, sonrası çorap söküğü gibi oldu.
İkinci yarı millilerimiz için çok farklı oldu.
Santraforsuz oyun modelinin mimarı Montella fikrinden vazgeçmedi. 4-6-0 sisteminde oynatmaya devam etti. Devrenin başında gizli santraforumuz (!) Popov şık bir aşırtma vuruşuyla kalecisini avladı, bizi öne geçirdi.
Bu dakikadan sonra millilerimizin işi kolaylaştı. Savunma anlayışından vazgeçen Bulgaristan hücumu daha fazla düşününce, yıldızlarımız sahneye çıktı.
Kenan'ın golleri Arda ve Hakan'ın asistleri ışıl ışıl parladı. Yenen golün mağduru Zeki attığı şık kafa vuruşuyla kendini affettirdi.
Gol yağmurunun kapanışını İrfan Can yaptı.
Sahada modu düşük tek oyuncu vardı, o da Kerem idi. Savunmanın içerisinde kayboldu gitti. Kendisinden beklenen etkiyi ortaya koyamadı.
Ama olsun, onun eksikliğini, açıklığını takım arkadaşları kapattı.
Yıllardır sahasında yenemediğimiz komşu ülkeyi çok farklı skorla devirdik geçtik.
Yarın Kocaeli'de grubun her iki takım için en önemli maçı oynanacak.
Gürcistan'ı da kazasız belasız atlatırsak gurup ikinciliğini garanti altına almış olacağız.
Kazanamaz isek kaybetmemeliyiz de…
İspanya'nın ardından grupta yer alıp, dünya kupasına gitmek için play off maçları oynama şansını elde etmişiz.
Bu şansı iyi kullanmalıyız.
Takımımıza yarın akşamki maçta sonsuz başarılar diliyorum.
Ya da bir dört sene daha bekleyecek miyiz?
Grup maçlarına deplasmanda alınan Gürcistan galibiyetiyle başladık.
Sevindik sevinmesine de üç gün sonra sahamızda İspanya'dan yarım düzüne gol yiyerek oturduk şapa, mutluluğumuz kısa sürdü.
Grup birincisi olmak hayal den öte, rüyadan yakın.
İkinci olarak kupaya katılım şansımızı sürdürmek isteğinde olduk, çıktık Bulgarların karşısına…
Daha ilk dakikalarda Hakan'ın enfes ara pasıyla Arda'nın şık dokunuşu birbirine eklenince öne geçtik.
Sevincimiz kısa sürdü. Ani gelişen ev sahibi atağında Abdülkerim ağır kaldı, rakibi onu geçip ortaladı. Zeki'nin kayacağı tuttu. Kirilov skora denge getirdi.
Maç önce sahayı arap sabunuyla mı yıkadılar?
Anlayamadık…
Kimse ayakta duramadı, kayan kayana…
Kalabalık defansı ne kanatlardan ne de göbekten aşamadık. Adamlar beton oldular karşımızda.
İlk yarı sıkıntılı oynadık, sonrası çorap söküğü gibi oldu.
İkinci yarı millilerimiz için çok farklı oldu.
Santraforsuz oyun modelinin mimarı Montella fikrinden vazgeçmedi. 4-6-0 sisteminde oynatmaya devam etti. Devrenin başında gizli santraforumuz (!) Popov şık bir aşırtma vuruşuyla kalecisini avladı, bizi öne geçirdi.
Bu dakikadan sonra millilerimizin işi kolaylaştı. Savunma anlayışından vazgeçen Bulgaristan hücumu daha fazla düşününce, yıldızlarımız sahneye çıktı.
Kenan'ın golleri Arda ve Hakan'ın asistleri ışıl ışıl parladı. Yenen golün mağduru Zeki attığı şık kafa vuruşuyla kendini affettirdi.
Gol yağmurunun kapanışını İrfan Can yaptı.
Sahada modu düşük tek oyuncu vardı, o da Kerem idi. Savunmanın içerisinde kayboldu gitti. Kendisinden beklenen etkiyi ortaya koyamadı.
Ama olsun, onun eksikliğini, açıklığını takım arkadaşları kapattı.
Yıllardır sahasında yenemediğimiz komşu ülkeyi çok farklı skorla devirdik geçtik.
Yarın Kocaeli'de grubun her iki takım için en önemli maçı oynanacak.
Gürcistan'ı da kazasız belasız atlatırsak gurup ikinciliğini garanti altına almış olacağız.
Kazanamaz isek kaybetmemeliyiz de…
İspanya'nın ardından grupta yer alıp, dünya kupasına gitmek için play off maçları oynama şansını elde etmişiz.
Bu şansı iyi kullanmalıyız.
Takımımıza yarın akşamki maçta sonsuz başarılar diliyorum.
Grup maçlarına deplasmanda alınan Gürcistan galibiyetiyle başladık.
Sevindik sevinmesine de üç gün sonra sahamızda İspanya'dan yarım düzüne gol yiyerek oturduk şapa, mutluluğumuz kısa sürdü.
Grup birincisi olmak hayal den öte, rüyadan yakın.
İkinci olarak kupaya katılım şansımızı sürdürmek isteğinde olduk, çıktık Bulgarların karşısına…
Daha ilk dakikalarda Hakan'ın enfes ara pasıyla Arda'nın şık dokunuşu birbirine eklenince öne geçtik.
Sevincimiz kısa sürdü. Ani gelişen ev sahibi atağında Abdülkerim ağır kaldı, rakibi onu geçip ortaladı. Zeki'nin kayacağı tuttu. Kirilov skora denge getirdi.
Maç önce sahayı arap sabunuyla mı yıkadılar?
Anlayamadık…
Kimse ayakta duramadı, kayan kayana…
Kalabalık defansı ne kanatlardan ne de göbekten aşamadık. Adamlar beton oldular karşımızda.
İlk yarı sıkıntılı oynadık, sonrası çorap söküğü gibi oldu.
İkinci yarı millilerimiz için çok farklı oldu.
Santraforsuz oyun modelinin mimarı Montella fikrinden vazgeçmedi. 4-6-0 sisteminde oynatmaya devam etti. Devrenin başında gizli santraforumuz (!) Popov şık bir aşırtma vuruşuyla kalecisini avladı, bizi öne geçirdi.
Bu dakikadan sonra millilerimizin işi kolaylaştı. Savunma anlayışından vazgeçen Bulgaristan hücumu daha fazla düşününce,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon