menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Le Pen, kendisi kabirde fikirleri iktidarda

17 7
09.01.2025

“Ölülerin haysiyetine ve sevdiklerinin kederine saygı duymak, onların eylemlerini yargılama hakkını ortadan kaldırmaz. Jean-Marie Le Pen'in düşünceleri tahammül edilemez olmayı sürdürüyor. Ona karşı mücadelemiz sona erdi. Ancak onun yaydığı nefret, ırkçılık, İslamofobi ve antisemitizmle mücadele devam ediyor.” Jean-Luc Mélenchon

İngiltere (Angle-Terra) diye bildiğimiz toprakların bir başka ifade edilişi olan Britanya (British) Briton denilen bir Kelt kavminden gelir. Bizim Angıl olarak bildiğimiz Cermen kavmi Saksonlar ve Jütlerle birleşerek Anglo-Saksonları oluşturur ve Brötonları adadan kovarlar. Brötonlar bugün Fransa’nın İngiltere’ye en yakın burunlarından birisinde meskundurlar ve bir kısmı Fransa’dan ayrılma taraftarı bir kısmı da Fransız milliyetçisi/faşistidir.

Jean Marine Le Pen, 1928 yılında orta halli bir balıkçının oğlu olarak, Fransız Brötonya’sında doğar ve Türkçüler’in Türk olmayışı gibi, Almancıların Alman, Fransızcıların da Fransız olmayacağı o tuhaf paradoksa doğar. Fakat, Brötonların Kelt kavimleri arasında ur/köken kavimlerden birisi sayılması ve Ku Klux Klan’dan Nazilere kadar bütün Avrupa faşistlerinin, Kelt diyarının kadim halkını bir tür güruhu naci, şelalerini de ab-ı hayat olarak görmüşlükleri vardır ki, tam da bu yüzden, Le Pen’in sonradan kurucusu olduğunda kullanacağı Kelt Haçı, WASP hareketinden Nazilere, İspanyol faşistlerinden Neo Nazi dazlaklara kadar en yaygın kullanılan simgedir.

Balıkçılıkla geçinen babası, teknesiyle avlanırken, Almanların yerleştirdiği bir deniz mayınına çarparak hayatını kaybettiğinde Le Pen 14 yaşındadır. Sonrasında, Fransız direniş hareketine katılır ve savaş sonrası girdiği Hukuk Fakültesinden, 1954 yılında mezun olur. 28 yaşına geldiğinde, 1956 yılında Fransa ordusunu Cezayir ve Vietnam başta gelmek üzere yürüttüğü kolonici savaşlarda yeterince ‘sert’ davranmamakla eleştiren proto-faşist bir grup olan Poujadist Grubu'nun bir üyesi olarak parlamentoya girer.

1956 yılı, Le Pen’in yalnızca parlamentoya girdiği değil, aynı zamanda Fransa için üç cepheye koştuğu bir yıl olur. Bu cephe deneyimini Le Pen, sonradan "sömürgeci ve anti-komünist ideolojinin yönlendirdiği bir tür askeri turizme benziyordu" diyerek tanımlar. Böylelikle, Le Pen’in aşırı sağcılık diye tatlandırılıp seyreltilen bıçkın para-militer faşizm dönemi başlamış olur. İlk olarak, Vietnam ile Fransa arasında süren I.Çinhindi savaşına ‘gazeteci’ olarak gider. Sonradan efsaneleşecek olan Ho Şi Minh ve Giap, Fransız ordusuna karşı 1946’dan beri büyük bir savaş vermektedirler ve Le Pen’in 1956’da bölgeye gelişinden kısa bir süre sonra Fransa yenilgiyi kabul ederek çekilmek zorunda kalır. Le Pen, aynı yıl, Çinhindi’nden Süveyş Savaşı’na katılmak üzere........

© Gazete Duvar