menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Basit hatalar, kaybolan yıllar ve rastlantılar üzerine

24 5
01.02.2025

“Eski Türkiye”deyiz. İzmir’de Güzelyalı Parkı’ndayım ve 80’lerde doğan tüm çocukların üzerine çıka çıka sırtını, kulaklarını aşındırdığımız (çünkü kulaklarına tutunuyorduk) aslan heykeline bir daha çıkmak için beni parka götüren anneanneme ısrar ediyorum. Benden sonra ya da önce, belki aynı gün, belki bir gün sonra o aslana bir çocuk daha çıkıyor. Anneannesi Y Hanım getirmiş onu da. 20-25 yıl sonra aslan heykeline tırmanmak için sırada beklediğim çocukla ekran karşısındayız. Ben Lozan’da, o İstanbul’da İzmir’deki çocukluğumuzu ve kendisinin, Toygun Özdemir’in, İstanbul’da, Öktem Aykut Galeri’deki “Basit Hatalar, Kaybolan Yıllar ve Rastlantılar Üzerine” sergisini konuşuyoruz.

Toygun Özdemir ile tanışmam “Altın Çağ” sergisi ile olmuştu. Dedesi öldükten sonra bulduğu fotoğrafları, bir fotoroman gibi resme dökmüş ve sergilemişti. Türkiye’nin orta sınıfının bir portresiydi bu sergi. Çocukken dedesinin anlattığı Tatvan’da gemi yüzdürme hikayesinin gerçekten de var olduğunu bu fotoğraflarla çözmüştü sanatçı.

Bu aile sergisi biter bitmez, aile hikayesini bu kez baştan almış Toygun ve Basit Hatalar serisine başlamış. Biraz gerçek aile hikayeleri, biraz dönemin Türkiye portresinden hikayelerin karışımı, sergide sizi bir hikayenin içine alıyor. Sergi, Toygun’un mitolojik bir kahramana benzettiği anneannesi ile açılıyor. Çocukluk hatıralarının ana karakterlerinden Y Hanım ile, anılarımızı yad ettiğimiz İzmir Güzelyalı’da bir yürüyüşteler. Yokuşlar, İzmir’in insanı pişiren omlet güneşi… Sonra sanatçının büyüdüğü eve gidiyoruz. Üç katlı bir İzmir evi. İzmir ve çevresindeki sahil kasabaları biz büyürken hem ülkenin hem dünyanın gerçeklerinden uzaktı, bizler hiçbir şeyin farkında değildik küçük maceralarımızın dışında. 90’larda Ege’de bir sahil kasabasında yaşıyorsanız, sınıf kavramını bilmezsiniz. Herkes iyi kötü aynıdır, herkes neşelidir. Politik, dini ayrımlar yoktur. Güneş omlettir, deniz özgürlüktür, sokaklar bizimdir ve hayaller büyüktür. Ancak büyüdükten sonra algılarsınız (Türkiye’de giderek belirginleşen) sınıf kavramını, istediğin her şeyi yapamayacağın gerçeğini... Sergi, bu farkında olmama halini ve farkındalıkla gelen iniş çıkışları bu aile hikayesinde başarıyla anlatıyor. Resimlerdeki renk ve ruh hali değişimleri açık ve net hissediliyor. Daha “güneşli” resimlerde, her istediğini yapan ve böylece hatalar yapan bir çocuğu izliyoruz. Basit hatalar... Bunlardan öğrenirsin. Bir bahçede bir çocuk görüyoruz “Basit Hatalar” resminde, arkada, bahçede ağaç diken bir dede.........

© Gazete Duvar