8 yıllık sürgün: Üniversite tasfiyesinin son durumu
Memleketin içinden geçtiği dönem sürgünler, göçler ve ihraçlarla tarihe geçecek gibi görünüyor ne yazık ki. Bugün de benim ihraç yıldönümüm. Bir bildiri imzaladığım için işimden edildiğim ve sosyal ölüme mahkum edilmek istendiğim günün yıldönümü. Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi tarafından hazırlanan 2015 tarihli “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiri sadece birçok akademisyenin işsiz, güvencesiz bırakılıp suçlu, hain ilan edilmesine yol açmadı. Aynı zamanda kapsamlı bir üniversite tasfiyesine ve yüksek öğrenim sisteminin merkezi otorite tarafından kontrol altına alınmasına giden yolu kısalttı.
2017 7 Şubat’ında yayınlanan 686 sayılı KHK’ya yıldönümü biçmek, çoğunlukla yıldönümüne atfedilen iç açıcı anlamı tahrif ediyor. Ama 2016-2018 arasında yaşanan tasfiye sürecini anmak ve geldiğimiz noktayı ortaya koymak için vesile olsun.
2016’da Barış İçin Akademisyenler inisiyatifi tarafından Sur, Silvan, Nusaybin, Cizre, Silopi başta olmak üzere bazı Güneydoğu şehirlerinde yaşanan ve çok sayıda can kaybına yol açan çatışmaların durması niyetiyle hazırlanıp yayınlanan “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriyi, inisiyatifin üyesi olan ve olmayan 2212 akademisyen imzaladı. Hükümet kanadından, siyasetçilerden, bürokratlardan, gazetecilerden ve hatta mafya liderlerinden yönelen suçlamalar, ithamlar, tehditlerle geçen günlerden sonra bu akademisyenlerden 409’u 2016’daki darbe girişimi vesile edilerek ihraç edildi. 4 imzacı “suçta ısrar etmek” gerekçesiyle........
© Gazete Duvar
