menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hidrojen için Yunanistan yaklaşımı

10 0
previous day

Enerji, her ülkenin öncelikli sektörü. Komşumuz Yunanistan’dan yüzölçümü olarak 6 kat, nüfus olarak yaklaşık sekiz kat büyük bir ülke Türkiye. Ancak, komşunun temiz enerji yatırımları, bizden daha hızlı gelişmiş durumda. Türkiye, Yunanistan’dan yaklaşık 2,5 kat fazla RES ve GES kurulu güce sahip. Ancak toplam tüketimin üçte birini karşılamıyor.

Yunanistan’ın toplam tüketimi bizim 15’te birimiz kadar ancak temiz enerji üretimi ile bunun üçte ikisini karşılıyorlar.

Yunanistan Başbakanı , yüksek enerji fiyatları, mevzuatın aşırıya kaçması gibi sorunlardan yakınıyor. Dahası "iklim nötrlüğü" hedefinin AB için riskli sonuçlar getirebileceğine işaret ediyor. Yunan Başbakan, ‘beş altın kural’ başlığıyla şöyle bir sıralama yapıyor: - Maliyet etkinliği / Teknolojik tarafsızlık / İç pazar entegrasyonu / Daha iyi yönetişim / Dengeli bir hedef hiyerarşisi. Miçotakis’i neredeyse her konuda haklı bulan değerli isimler arasında Hydrogen Europe CEO’su Jorgo Chatzimarkakis de var. Yunanistan’da da, şebeke yetersizliği, binlerce lisanslı yenilenebilir santral kullanılamıyor. Türkiye için önerilen, “off grid – şebeke dışı temiz elektrik, yeşil hidrojen üretiminde kullanılabilsin” fikri Yunanistan için de savunuluyor. Çünkü, yenilenebilir enerji fazlası, hidrojen ve hidrojen bazlı yakıtlar haline geldiğinde;

- depolanabilir / ticareti yapılabilir / kullanılabilir. Hidrojen, Avrupa'nın yeni fosil bağımlılıklarına karşı sigorta poliçesi olarak tanımlanabilir. ‘Dayanıklılık yeni gerçekçiliktir’ anlayışı, enerji dönüşümünü de kapsayan vizyona dahildir.

Zaten AB, bu bu konuda geri adım atmıyor:

CBAM 2023–2025 geçiş süreci tamamlandı. 1 Ocak 2026’dan itibaren kesin rejim (sertifika satın alma mecburiyeti) başlayacak. Bu, Türkiye’den AB’ye demir-çelik, çimento, gübre vb. ihracatçılar için doğrudan maliyet kalemi olacak.

AB elektrik piyasası reformu yürürlükte. Uzun vadeli kontratlar, fark sözleşmeleri ve tüketici koruması; yenilenebilir yatırımını hızlandıran kurguya sahip.

AB’nin hidrojen hedefi değişmedi: 2030’da 10 Mt üretim 10 Mt ithalat yapacak. Türkiye, ihracatçı-komşu olarak boru hattı/liman-bağlantılı projelerle avantajlı görünüyor.

Veri merkezi büyümesi hızlanıyor. Bu büyüme, enerji arz güvenliği ve karbon maliyeti açısından yeni bir denklem demek.

Bu kez potansiyelimizi ortaya çıkarma fırsatını kaçırmamalıyız.

Temiz enerji üretimimiz, yeşil hidrojen ile Türkiye Yüzyılının yeni öyküsünü yazabilir.

Bu nedenle, hidrojene özel bir otorite atanması ve mevzuatın tamamlanması önceliklerini her fırsatta dile getiriyoruz.

Yedi ayrı bakanlığın; Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Teknoloji, Ticaret, Maliye, Çevre Şehircilik, Tarım ve Orman,........

© Gazete Damga