menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tel Aviv’e hesap verebilirlik mi, muafiyet mi?

7 0
06.11.2025

Axios, ABD'nin BM Güvenlik Konseyi üyelerine, Gazze'de en az iki yıllığına uluslararası bir güç kurulmasını öngören bir taslak karar gönderdiğini ve bu süre zarfında Washington ve diğer ülkelere Gazze'yi yönetme yetkisi verdiğini açıkladı.

"Hassas ama gizli değil" olarak sınıflandırılan taslak karar, ABD ve diğer katılımcı ülkelere 2027 yılı sonuna kadar Gazze'yi yönetme ve güvenliği sağlama konusunda geniş bir yetki veriyor.

Bir ABD yetkilisi, uluslararası güvenlik gücünün "barışı koruma gücü değil, uygulama gücü" olacağını vurguladı.

Bu hamle, diplomatik bir çözümden çok, Batı'nın köşeye sıkışmış vicdanının ve siyasi hesaplarının bir yansıması olarak görülebilir.

​UYGULAMA GÜCÜ VE HUKUKİ ETİK SORGULAMASI

​ABD'nin bu stratejik hamlesi, çözüm arayışından çok, diplomatik bir mazeret olarak okunabilir. Zira sahadaki insani felaket, uluslararası hukukun temel prensiplerini yerle bir etti.

​Soykırıma yönelik hukuki süreçler, Batılı destekçileri de hukuki risk ve suç ortaklığı iddialarıyla karşı karşıya bırakma ihtimali taşıyor!

Batı'nın şiddeti durdurma yönünde kararlı bir adım atmaktaki tereddüdü, hukuka bağlılık beyanları için ciddi bir etik erozyon yaratabilir.

​İşte Uygulama Gücü, tam da bu kriz anında, ABD'nin baskıyı hafifletme ve hukuki riskleri yönetme aracı olarak değerlendirilebilir.

Bu taslak, Batı'nın küresel kamuoyu önünde "İşte biz oradayız, yardım ediyoruz, el çekmedik" söylemini güçlü bir şekilde pekiştirme ve kendi etik konumunu onarma girişimi olabilir.

Uygulama Gücü, kararları zorla kabul ettirebilir ve fiili otorite kurarak bir Vesayet rejimi tesis etmeyi amaçlıyor olabilir.

​Bu vesayet rejimi, İsrail........

© Gazete Damga