-Galatasaraylı aslan yelesi kadar gösterişli ve mağrurdur: “Çimbom bu yıl da bomlatır! Kupalara aboneyim abone!”

-İstiklal Savaşı’na giden genç teğmenin cesaretiyle Fenerbahçeli kükrer. “Zafeer bizimdir, nihayetttt!”

-Kartal yükseklerde mırıldanır, “Ben ne kükler ne de öterim. Hepinizi az mı gagaladım, az mı kopardım etiniz! “

-Trabzonsporlu kemençeyi çıkarır, “Uy dniz Karadeniz’e bile yenilmeyen Trabzon dalgaları yararak geliyor!”

Ligde sessiz ve derinden gidnler vardır. Ufak takımlar denir ki, ayıptır. Her takım büyüktür.

Denizaltıdır onlar, bir torpille kocaman gemileri batırıverir. Şampiyonluktan ederler “büyük” ağabeyleri.

Liglerin tadı başkadır.

Tartışmalı goller, asla beğenilmeyen hakemler, başarısız sayılan teknik direktörler, şişirilen oyuncular, nefesini tüketen spikerler, koca koca başkanların komik sataşmaları, spor terbiyesini unutanlar ve en çok duyulan sözler:

“Şans işte n’olacak!.”

“Futbolcu diye odun almışlar.”

“Abicim, hoca takım yapamıyooo…”

“Hanım haftada bir maçım var. Başlarım dizine haa!”

Böylece geçer günler haftalar.

Bir bakarsınız ki, gerçekler rüyalarınızdan farklıdır. Üzülürsünüz ya da sevinirsiniz.

Bir sezon daha biter ve hemen transfer dedikoduları başlar.

Başlayan aslında yeni umutların sezonudur. Dejavu her sezon başı yaşanmaktadır. Hep aynı filmi seyretmekten asla bıkmayız.

Hayallere sarınarak gündüz bile uyuruz. Aslında uyutuluruz.

HOŞGELDİN OSİMEN

Galatasaray taraftarı Osimen’e kavuştu. Çocuklar kadar mutlular.

Yıldızımıza gelince, sarı kırmızılı renklere bürüneceği için sevinçten uçuyor..

Jülyet’ine kavuşan Romeo misali.

Derler ki, “Avrupa ve Arap kumlüpleri

Osimen’in önüne yatmış. –“Gel bize” diyerek milyonları ayağına sermişler.”

Osimen ne yapmış?

Bir aslan gururuyla başını dik tutmuş.

Akıl durduracak servetleri elinin tersiyle........

© Fotospor