Çift maç haftasında Efes’in ikinci rakibi de Baskonia gibi iddiasız Maccabi’ydi. Her ne kadar temsilcimiz maçın favorisi olarak ön plana çıksa da, son maçlarda İsrail takımının yükselen form grafiği ve bu 40 dakikanın tarafsız sahada (Riga) oynanması, sürpriz bir sonucu beraberinde getirebilirdi. Belki Efes bu sürprize izin vermedi ama maçın son saniyesine kadar da öldü öldü dirildi… Kabul etmek gerekir ki, eğer şans faktörü temsilcimizin değil de iddiasız Maccabi’nin yanında olsaydı Riga’dan beklemediğimiz bir mağlubiyetle İstanbul’a dönebilirdik…

Rakibi küçümsersen….

İlk 20 dakikanın hakimi Efes’ti. Maçın başında Maccabi’nin pota altı zaafını Poirier’in basketleriyle (10) değerlendiren Efes, Bryant’ın da skora katkısıyla ilk çeyrekte 9 sayılık (26-17) fark yakaladı. Yorgun ve iddiasız rakip karşısında beklenti Efes’in maçı erken bir şekilde kopartmasıydı. Ne var ki, son 5 Euroleague maçından 4 galibiyet (F.Bahçe, Asvel, Monaco ve Bologna) çıkartan Maccabi, Jokubaitis ve Sorkin’in (15) basketleriyle farkı eritip, tarafsız sahada oynanan bu 40 dakikada kolay yutulur lokma olmayacağının sinyallerini fazlasıyla verdi. İlk yarıda 1 kere (16-17) öne geçen İsrail takımı,13.dakikadaki 28-28’lik eşitlikten sonra skorda en fazla 7 sayı (46-39) Efes’in gerisine düşüp maç içinde kalmayı başardı. Hücumda pek sorun yaşamayan Larkin ve arkadaşları, rakibi küçümsemelerinin bir sonucu olarak, savunmada yeterince sert olmayınca potalarında kolay basketler gördüler. İlk 20 dakikada Maccabi’nni 2 sayılık atış oranı, q (12/17) olarak sayısal verilere yansıdı.

İlk 20 dakikada Efes’te süre alan 12 oyuncun 11’i skora katkı yaparken, ön plana çıkan isimler 10’ar sayıyla Larkin ve Poirier ile 9 sayı üreten Bryant’tı. Temsilcimizde kötü sinyaller veren isimler de vardı. Son maçların başarılı oyuncuları Beaubois ve Smits, ilk 20 dakikada tel tel döküldüler. Bu ikilinin kötü hücum performansı, belki Efes’in skor........

© Fotospor