menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sartre ve Dostoyevski'nin Duvarı

8 3
sunday

Yazarların kavramlaştırdıkları metafor olarak kullandıkları sözcükler vardır. Sözcüklerin içini kendileri doldurur kendileri anlam yüklerler. Ancak aynı sözcüklere farklı anlam da verebilirler. Örneğin Sezai Karakoç'un "diriliş" sözcüğüne yüklediği anlam oldukça geniştir. Metaforiktir. "Ölümden sonra diriliş"ten ilham alarak kavramsallaştırmıştır. Karakoç bir yerde yıkımı anlatıyorsa o yerde yeni bir inşa, bir yerde ölüm varsa orada diriliş sözkonusudur...

Batı'nın büyük yazarlarının da kavramsallaştırdıkları sözcükler, metaforlar vardır. Örneğin Dostoyevski zararlı ve düşman gördüğü kimseleri böceğe benzetip öldürmek ister. Onun için sinek/böcek ile kötü bir insan arasında bir fark yoktur. Her ikisi de parazittir. Yok edilmesi gerekir. Kafka ise kendini böcek ile özdeşleştirir. Kafka kendini hayvan üzerinden tanımlar, yabancılaşmayı böcekleşme ile tanımlar. Dostoyevski'de böcek zararlı bir varlığı Kafka'da ise yabancılaşmayı yani bilinmez bir varlığı sembolize eder.

Image

Bir başka yazar Sartre, Duvar hikayesinde ben'i, başkası üzerinden tanımlar. Sartre bir insanın kendini bilmesi, tanımlaması ve varoluşunu sorgulaması ancak başkasıyla mümkündür demek ister. Duvar kitabındaki kahramanlarının tümü başkası üzerinden kendini tanımlar. Zira bir insanın kendini tanıması kendine ayna tutmasıyla mümkündür. Duvar'da kahramanlar başkasına bakarak kendilerini bir nevi keşfederler. Başkası ben'in cehennemi olur. Bu tanımlama aynı........

© Fikir Coğrafyası


Get it on Google Play