menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Direnişin katmanları ve rejimin anayasa değişikliği ısrarı

51 11
13.07.2025

Kapsamlı, sürekli ve yapısallaşma eğilimi gösteren bir ekonomik kriz içindeyiz. Bu manzaraya paralel bir biçimde derinleşen siyasal kriz ortamında, baskılara karşı verilecek mücadelenin biçim ve aktörlerine ilişkin tartışmaların yoğun bir biçimde sürdürüldüğüne tanık oluyoruz.

Kural tanımazlığın kural olduğu bir siyasal düzlemde, direnme stratejilerinin pratik boyutları bahsi geçen tartışmaların odağında yer alıyor. ‘19 Mart operasyonu’na halkın sokakta gösterdiği direnişin olumlu etkisi, mücadele için sokağın ve alanların seçiminin doğru bir tercih olduğunu gösteriyor. Ancak, rejimin sokaktaki direniş için masa başında kurduğu tuzaklara hazırlıklı olmak büyük önem taşıyor.

Bilindiği gibi Erdoğan rejimi karar ve uygulamalarının ‘meşru’ görünmesine özel bir önem veriyor. Yasallık görüntüsü altında, muhalefetin hareket alanını daraltıyor. Bu nedenle iktidarın torba yasalarına ve özellikle de anayasa değişikliği manevralarına karşı tedbirli olunması gerekiyor.

Tedbiri zorunlu kılan üç önemli neden var. Bunlardan birincisi rejimin bir darbe ürünü olan 1982 Anayasası’nı değiştirme niyetiyle kendini demokrat bir çizgide göstermesi. İkincisi bu değişikliğin ülke sorunlarını çözme yolunda dönüm noktası olacağı iddiası. Üçüncüsü bu adımla Cumhur İttifakının çözüm üretici bir ‘anahtar irade’ gibi sunulması. Anayasa hukukunun uzmanlık gerektiren dili ve asıl niyeti halkın gözünden kaçırmaya elverişli içeriği iktidarın anayasa gündemini sıcak tutmasına neden oluyor.

* * *

Rejimin faşizme dönük yüzünün........

© Evrensel