menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Borç yiğidin kamçısı değil, ayağındaki prangadır

43 14
25.05.2025

Her türden ‘borç’ seviyesinin yükseldiği, ‘borçlu’ sayısının arttığı bir dönemden geçiyoruz. Yurttaşların ve işletmelerin ödemelerini yapmakta çok zorlandığı ve ödünç alma eğiliminin zirveye çıktığı bu kesitte konu, ekonomik kriz, ulusal borcun artışı, faiz oranlarındaki değişiklikler ve finansal istikrar gibi genel boyutları üzerinden tartışılıyor. Yüksek borç seviyesinin sermaye sahiplerinin yatırım kararını negatif yönde etkilemesinden endişe ediliyor. Uluslararası Finans Enstitüsünün (IIF) ‘küresel borç monitörü’ raporlarında dökümü yapılan; hane halkına, finansal olan/olmayan şirketlere ve kamuya ait borçlara ve küresel borcun ülkelerin toplam GSYH’sine oranına ilişkin bilgi, genellikle finansal sistemle ilgili yanıyla değerlendiriliyor.

Oysa ‘borç’ siyasal bir mesele ve kişinin siyasal karar verme sürecindeki önemi büyük. Konuya ilişkin yapılan araştırmalar, yoksulluktan kaynaklanan borçlu olma halinin kişinin psikolojik ve toplumsal durumunu etkilediğini, siyasal davranış kalıplarını belirlediğini gösteriyor. Borç kaygısı içinde yaşayan emekçi, kararlarını gelecekten çok bugüne, olmasını arzu ettiğinden çok yaşanmakta olana, uzak olandan çok yakınında durana odaklanarak vermek zorunda kalıyor. Düşük sosyoekonomik statüsünün ve borç kıskacındaki hayatının kısıtlı koşullarında, algı ve duyarlık düzeyi ona daha aktif olması gerektiğini söylese de yaptığı seçimler ‘borçlu ruh hali’yle frenleniyor.

Borçtan kaynaklanan tahribat, kişinin yalnızca hedeflerinden vazgeçmesiyle, geride durmasıyla, bazen dudağını........

© Evrensel