Yazım bu hafta da Amerika ve Türkiye yansımaları üzerine olacak. Neden? Hani hep diyorlar ya, “Avrupa bizi kıskanıyor” diye. Amerika’da, Trump da bizi kıskanıyor galiba! Erdoğan’ı örnek aldığına dair görüşler de var burada.

ABD içerisinde dört ayrı havaalanını gördüm. Cincinnati, New York, San Francisco, Chicago havaalanları… Her birinde dinozor iskeletlerinin, Amerika tarihini yansıtan belgelerin, ressamların resimleri içeren kültürel sergilerin yer aldığı sergi salonları gibi alanlar… Tuvaletlerin arasında, insanların parasız içme suyunu karşılayabileceği ya da o an su içebileceği düzeneklerin olduğu çeşmeler…

Şehirlerinde, şehirlerarası yollarda, kasabalarda bol göllerin, bin bir çeşit çiçeğin, ağacın, ormanın olduğu alanlar... Amerika bizi kıskanıyor mu bilemem, ama ben doğrusu Amerika’yı kıskandım! Binbir endemik bitkinin, yeşilin her tonunun, gürül gürül akan ırmaklarımızın olduğu ülkemizde, yağmadan, yangınlardan, HES’ler, RES’ler vb. yıkımlardan geriye kalanları düşündüğümde, Amerika’yı kıskandım! Kendi ülkesinin insanları için olanaklarını görünce kıskandım! Ama siyahlar, göçmenler, LGBTİ’ler, yani ‘ötekiler’ de Trump'ın hedefinde. Özellikle New York’ta göçmenlerin yoğun olduğu mahalle ve semtlerde de bunu görmek mümkündü. Trump şimdilik Washington'da başladı, göçmenleri, ötekileri dışlamaya, şehirlerden kovmaya. Bakalım devamı nasıl gelişecek. Hitler'in "ari ırk yaratma" politikası gibi Trump’ın da başkenti, belki sonrasında diğer şehirleri de bu şekilde "ötekiler"den temizleme planı... Yazarımız Aras Coşkuntuncel geçen haftaki yazısında Trump’ın bu politikalarını detaylarıyla yazdı.

***

San........

© Evrensel