menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Liyakat mı? O da ne?

23 20
saturday

TDK’ye göre liyakat, “Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık” olarak tanımlanıyor. “Değerli, iş bilmek ve ehli olma, layık olma, yaraşma, yaraşırlık, uygunluk” olarak da ifade ediliyor.

Yani bir işi, görevi birine verirken, o işin ehli olup olmadığına bakmak olarak da tanımlanabilir. Yani, AKP’nin lügatinde olmayan bir sözcük. Yani, belki ilk birkaç yılını ayrı tutarsak, bugüne kadar hiçbir bakan, bakan yardımcısı, bürokrat, müdür vb. daha sayabileceğimiz ne kadar görev varsa o görevlere atamalarda AKP’nin gözetmediği bir kavram demek. Belki de Erdoğan’ın nefret ettiği bir sözcük liyakat çünkü aradığı liyakat değil, sadakat, partizanlık. Erdoğan’ın bütün atamalarında aradığı tek özellik sorgusuz sualsiz yapabilme yeteneği, başta da söylediğimiz gibi sadakat…

Niye böyle bir giriş yaptığıma gelince… Bugünlerde en çok tartışılan sözcük liyakat... Özellikle proje okullarında yüzlerce öğretmenin yeri değiştirildi; sadık olmadıkları, AKP talimatlarını emir telakki etmedikleri, “dindar ve kindar” gençlik değil, soran, sorgulayan, geleceklerine sahip çıkacak bir gençlik yetiştirmeyi amaçladıkları için…

19 Mart operasyonundan sonra geleceklerine sahip çıkan üniversite öğrencilerinin yanına liselilerin katılmasını, liselilerin de isyanını getiren uygulama oldu öğretmenlerin sürgünü. Birçok şehirde, birçok okulda liseliler de ayağa kalktı, yanlarına o okulların mezunlarını, öğretmenlerini ve velilerini de alarak…

Çok değil, bir ay kadar önce “Üniversite öğrencileri, liseliler sokağa........

© Evrensel