Onlar “savunma” diyor ama biz “savaş” diyoruz o tüm akıllarını akıttıkları, geriye bir şey bırakmadıkları sanayilerine, işte o sanayi için 2.8 trilyon dolar harcamış devletler bu yıl. Yükselen savaş fırtınası da bu harcamaların hakkını veriyor zaten, 21. yüzyılın soykırımlarıyla... Aynı zaman diliminde insancıl çalışmalar yürüten sivil toplum örgütlerinin kaynakları ise önceki yılların olanakları ile karşılaştırıldığında yüzde 13’e düşmüş. Bu azalan kaynaklara işkence görenleri esenlendirme çalışmaları da dahil. İşkence görenlerle çalışan bizler de bu durumu olanca yakıcılığıyla iliklerimizde hissediyoruz. Türkiye İnsan Hakları Vakfının tedavi bütçesinin yüzde 70’i bu azalan kaynaklarla birlikte karşılıksız kaldı örneğin. Meslektaşlarımızın, emek ve gönül veren insan hakları savunucularının gönüllü katkılarıyla çalışmalar bu düzeyde azalmasa da yetemediğimiz çok açık.

Bugün 26 Haziran, İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü’nde, yeniden hatırlatmakta yarar var: İşkence mutlak olarak yasaktır! Bu yasağın hiçbir istisnası yoktur!

Türkiye İnsan Hakları Vakfı İstanbul Temsilciliği ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi bu yıl çok anlamlı bir etkinlik yapıyor üç gün boyunca. Elli yıllık bir hafıza mekanı ile başlayıp, 1970’li, ’80’li hatta ’90’lı yılların işkence merkezlerinden biri olan, içine girenin işkence izleri ile çıktığı ya da girip bir daha çıkamadığı, “birinci şube” olarak bilinen ve 1994 yılı sonlarına kadar kullanılan, 2023 yılında da yıkılan Gayrettepe’deki İl Emniyet Müdürlüğü binasının bulunduğu yerde, 24’ünde tüm kamuoyuna ilk sorularını duyduk: “Bu bina gerçekten yıkıldı mı?​” Yanıtı........

© Evrensel