menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Evet, yepyeni bir anayasa

30 1
19.05.2025

PKK 12. Kongresi Divanı tarafından açıklanan, sonuç bildirgesi, yıllardır zaten gündemimizden hiç düş(e)meyen yeni anayasa/anayasa değişikliği tartışmalarını bir kez daha harladı. Sonuç bildirgesindeki 1924 Anayasası eleştirileri, Erdoğan’ın bir anayasa değişikliğiyle birlikte yeniden -belki de yeniden iki kere (2028 ve ardındaki seçimlerde) daha- seçilmesine hukuki kılıf bulacağı; Türkiye’yi kendi üzerine göre dikilmiş bir (sözde/ illiberal/ pseudo) demokrasi elbisesine -daha önce bunu bir haute couture politik yapı olarak tanımlamıştım- mecbur bırakma endişelerine eklendi. Bu, neredeyse 1982 Anayasası ile yaşıt “mevcut darbe Anayasası’nın kaldırılarak sivil/demokratik bir anayasa yapılması” arzusunu “Ya anayasa değişirse!” endişesine tahvil etti. Bir yanda neredeyse ilk halinden bu yana üçte ikisi değişse de bir türlü sivilleşemeyen ve demokratikleşemeyen bir 1982 Anayasası, diğer yandan da yeni bir anayasa ya da anayasa değişikliği ile Kürtlere otonomi/özerklik vb. verileceği ve Erdoğan’a yeniden seçilme imkanı tanınacağı endişeleri.

Ben söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim: Endişe gerekliliği ortadan kaldırmıyor. Ayrıca, en çok da, şiddetin dışında her şeyin ama her şeyin rahatlıkla tartışılabileceği bir siyasal/toplumsal iklime ihtiyacımız var. Unutmadan, bir kalp ameliyatından endişe etmeniz ameliyat olma zaruretinizi ortadan kaldırır mı, bu da aynı minvaldir.

Hukuk tartışmalarına girmeyeceğim; nitekim, mevcut Anayasa’nın bir anayasa değişikliği için şart koştuğu şekil ve öz şartlarını yerine getirdikten sonra neden yapamasın? Sorum şu, dert bağcıyla hırlaşmak değil de üzüm yemekse, dert........

© Evrensel