menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Galatasaray niçin lig lideri?

24 5
13.01.2025

Bu biraz standart dışı bir yazı olacak. Çünkü bu yazıda analizin yanı sıra retorik bir soruya da odaklanacağım?

Retorik soru şu: Galatasaray niçin lig lideri?

Bu soru bana ait değil. Sıklıkla izlediğim bir futbol insanı Metin Tekin’in sorduğu bir soru bu. Önder Özen’le beraber sundukları Youtube’daki yayınında Metin Tekin önce üç temel istatistik verdi. Sonra da şöyle konuştu:

“Galatasaray sekiz puanla lider. Bazılarının parametrelerinden okuyorum başarıyı. Topa sahip olma, pas sayısı, rakip yarı sahada pas yapma, dördüncü kriter de ikili mücadeleyi kazanma.”

Metin Tekin daha sonra 17 maç sonunda bahsetmiş olduğu istatistiklerde zirvede olanları açıkladı birer birer.

a) Topla oynama:

b) İsabetli pas:

c) Maç başına kazanılan ikili mücadele:

d) Rakip sahadaki pas:

[1] Metin Tekin bu istatistiği verdi ancak MatchStudy verisine göre topla oynamada en yüksek orana sahip takım Beşiktaş değil Trabzonspor. Beşiktaş ikinci, Galatasaray üçüncü sırada bu istatistikte.

Metin Tekin son üç kategorideki sıralamayı verdikten sonra Önder Özen’le aralarında şöyle bir diyalog gelişti:

Metin Tekin: Galatasaray ortada yok. Galatasaray ne yaptı ya?

Önder Özen: Peki ne oluyor da böyle bir istatistik çıkıyor ortaya? (…) Galatasaray geriye düşmüyor. (…) Galatasaray özellikle içerideki maçlarını çoğunlukla 10 dakikada bitiriyordu. (…) Ondan sonra Galatasaray’ın pas yapacağım, onu yapacağım, bunu yapacağım derdi yok. Galatasaray direkt oynayan bir ekip, indirekt oynamıyor Galatasaray. Netice futbolu oynuyor Galatasaray, sonucu nasıl alacağına bakıyor. Yani istatistik kâğıdına değil, puan tabelasına bakıyor. (…)

MT: Galatasaray hangi kalemlerde üstün biliyor musun, en çok şut atan, en çok pozisyon yaratan, en çok gol atan. Amaç bu zaten. (…)

ÖÖ: Ben de şunu iddia ediyorum. Maçların 0-0 oynandığı bölümlerin, sadece 0-0 devam eden (…) bölümleri baz alınsa Galatasaray bu istatistik kalemlerinin tamamında zirvede çıkacak.

Doğrusu Önder Özen’in sorduğu bu soruyu ben de merak ediyordum ve yanıtlarını hemen buldum sosyal medyada. MatchStudy Türkiye’nin kurucusu Hasan Gören Cumartesi günü X adresinden üç önemli istatistik paylaştı. Bu istatistiklerin en önemli özelliği Önder Özen’in öngörüsünü doğrulamasıydı.

MatchStudy verilerine göre topla oynama istatistiğinde yüzde 55,2 ile Trabzonspor ve Beşiktaş’ın ardından üçüncü sırada bulunan Galatasaray’ın maç berabereyken ve yenik durumdayken topla ortalama oranları sırasıyla yüzde 60,2 ve 68,1’e yükseliyordu.

Ne anlama geliyor bu? Galatasaray’ın maçın 0-0 sürdüğü ve beraberliğe yakalandığı zaman dilimleri ile geriye düştüğü anlarda hemen şiddetli biçimde reaksiyon gösterdiğini. Benzer reaksiyonu rakip ceza sahasında buluşma istatistiğinde de görüyoruz. Ortalama maç boyunca 28,2 kez rakip ceza sahasında topla buluşan Galatasaray’da bu sayılar maç berabereyken 31,6’ya, gerideyken de 51,0’e yükseliyor.

Aynı şey şut sayıları için de geçerli. Her maç, ortalama 17,2 kez rakip kaleye şut çeken Galatasaray maç berabereyken bu sayıyı ortalama 19,4’e, yenikken ise 30,6’ya yükseltiyor. Fenerbahçe ise ortalama 15,2 olan maç başı rakip kaleye şut çekme istatistiğini maç berabereyken 17,5’e yükseltiyor. Burada ilginç olan Fenerbahçe’nin gerideyken şut çekme istatistiğinin (17,3), beraberlik anlarındaki şut çekme sayısının 0,2 altında olması. Yani Fenerbahçe maç berabereyken bir reaksiyon veriyor, ancak Fenerbahçe gerideyken beraberliğe oranla daha az reaksiyon gösteriyor.

Bu konuda son olarak şunu da söylemek istiyorum.

Galatasaray şut, rakip ceza sahasında topla buluşma ve rakip ceza alanına gönderilen top sayılarında Süper Lig’in en iyi takımı durumunda. (Galatasaray bu üç kalemde hem toplamda, hem de maçta öndeyken, berabereyken ve yenik durumdayken Süper Lig birincisi.) Ayrıca hem berabereyken, hem de yenik durumdayken Süper Lig’in en çok topla oynayan takımı da yine Galatasaray.

Artı Galatasaray maç başına isabetli şut, topa sahip olma, kaçan büyük şans, gol beklentisi (xg), maç başına atılan gol istatistiklerinde sadece Türkiye’nin değil, UEFA Avrupa Ligi’nin de zirvesinde (bu istatistikleri Eray Can Gencer’e borçluyum.)

Sanırım Galatasaray niçin lig lideri sorusunun yanıtı için fazla söze gerek yok. İstatistikler bu sorunun yanıtını tartışmaya mahal bırakmayacak denli yanıtlıyor.

Şimdi maç analizine geçiyorum. Analizi üç alt başlık etrafında ele alacağım.

Galatasaray Başakşehir maçında Gabriel Sara’yı hem hücum, hem de savunmada çok aradı. Zira daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi Sara Galatasaray’ın takım savunmasına en çok katkı veren futbolcu konumunda.

İşin hücum yönüne gelince koşarak oynayan Sara, hücumda bütün boşluklara hareketlenerek takım üyelerini birbirlerine bağlayan bir oyuncu.

Bu nedenle Sara’nın oynamadığı maçlarda Galatasaray’ın hücumda etkin olabilmesi için tek şeye ihtiyacı var: Doğru olanı oynamak. Ki Okan Buruk da maçtan önce “hem top bizdeyken, hem top rakipteyken doğru oynamamız gerekiyor” diyerek bu gerekliliğin altını çizdi.

Ne var ki Galatasaray........

© Evrensel