menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Üretimden gelen güç

6 17
02.06.2025

Bazı grevler vardır olur, biter pek duyulmaz. Çok fazla insanın günlük hayatını etkilemez çünkü bu grevler. Örneğin iş yerleri için soğutucu üreten ve ürettiklerinin çoğunu da yurt dışına satan bir fabrikada grev olduğunda, grevcilerin ve destekçilerinin çabası ile dar bir çevreye ulaştırılabilir grev haberi. İşçiler günlerce grev çadırlarında nöbet tutar, halay çeker pek çok kişi az sayıda gazetede yayımlanan grev haberini okumaz bile. Ama, toplu taşıma işçilerinin grevi, temizlik işçilerinin grevi, fırın işçilerinin grevi gibi grevler grevin olduğu kentlerdeki herkesi ilgilendirir, hatta o kentte yaşamayanları bile. Bir süre sonra grevi destekleyenler ve karşı çıkanlar saflaşır. Bu saflaşma tarafların sınıfsal ve siyasi yapısını, kültürel ve eğitimsel durumunu açığa çıkarır. Kendini yıllarca solcu gazeteci ya da ilerici akademisyen olarak pazarlamış birileri birden işçi düşmanı yüzünü gösterir. Her gün televizyonlarda hak, hukuk söylevleri çeken akil insanlar grevin anayasal bir hak olduğunu unutuverir ve grev yasağını savunur. İşçinin gerçek gücü, üretimden gelen gücü onları rahatsız eder. İşçiler çalışmadığında çöplerin toplanmayacağı, işlerine gidemeyecekleri, karınlarını doyuramayacakları gerçeği ile yüzleşirler. İşçilerin hayatlarını bu kadar belirlemesinden rahatsız olurlar.

Yılmaz Özdil gibileri grevcilere karşı direnilmesini, gerekirse çöpleri toplayacaklarını, otobüsleri süreceklerini,........

© Evrensel