menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Rejimin sürgit devamını amaçlayan bir iddianame! 

25 10
17.11.2025

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu dahil 105’i tutuklu 407 kişi hakkında hazırlanan iddianamenin tamamlanıp İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğini açıkladı.

Dört bine yakın sayfayı bulan bu iddianame elbette ki özellikle de muhalefet cephesi tarafından iğneden ipliğe önümüzdeki günlerde, hatta aylarda da çeşitli yönleriyle tartışılmaya devam edilecek.

10 yıl önce kurulmuş bir “suç örgütü” kurgusu

İddianamede “İmamoğlu suç örgütü” diyerek tarif edilen organizasyonun kuruluşu 2015 yılından başlatılıyor. Bu “suç örgütü”nün önce İstanbul’da belediyeleri ve İBB’yi ele geçirmek arkasından da CHP’yi ele geçirmeyi sonra da cumhurbaşkanı olarak cumhurbaşkanlığını ele geçirmeyi amaçladığı iddia ediliyor. Bu amaca varmak için gerekli paranın da ele geçirilen belediyeler üstünden rüşvet, irtikap ve öteki yasa dışı yollarla sağlandığı iddia ediliyor!

Nitekim İstanbul Başsavcılığına bağlı savcılar bir “suç örgütü şeması” bile çizmiş!

Bu kurguya ve “gizli tanıklar ve “etkin pişmanlık”tan yararlanmak isteyen “itirafçılar” dışında bir dayanağı olmayan iddianameye ilk tepki, beklendiği gibi CHP’den geldi.

İddianamenin açıklanmasından hemen sonra yapılan CHP MYK toplantısının ardından düzenlenen basın açıklamasında CHP Sözcüsü Deniz Yücel, iddianamenin hukuki değil, tamamen siyasi saiklerle hazırlandığını belirterek; “Bu metin, meşru ve demokratik siyaseti hedef alan bir darbe muhtırasıdır” değerlendirmesini yaptı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve öteki CHP sözcüleri de “darbe muhtırası” ifadesini kullandılar.

Tek amaç: Siyaset sistemini rejimin sürgit devamı için dizayn etmek!

İddianame 15 gizli tanık ve 76 “itiraf”çının söyledikleri üstüne kurulmuş. Ama savcılığın gizli tanık ve “itiraf”çıların söylediklerini somut kanıtlara dayandırmak için bir araştırmaya ihtiyaç duymadan bu iddianameyi hazırladığı anlaşılmaktadır.

“İmamoğlu suç örgütü İddianamesi” olarak kurgulanmış olan İddianame’nin bir tek amacının ve bu amacı gerçekleştirmek için de iki özelliğe sahip olduğu anlaşılıyor.

İddianamedeki asıl amaç; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesinden beri reji[w11] min sürgit devam edebilmesi için, “bir sürekli iktidar partisi ve çok sayıda halk indinde iktidar partisi olamayacak kadar küçültülmüş, görünüşte rejime “meşruiyet” sağlayan “makbul muhalefet”, “yerli ve milli muhalefet”, “majestelerinin muhalefeti” denilen muhalefet partileri gurubundan ibaret bir siyasi sistem oluşturmak”tır.

Tartıştığımız........

© Evrensel